Kırmızı ışıkta arabasıyla bekleyen bir adam
beklenmedik bir anda kör olur. Ona yardım etmek için evine götüren ve arabasını
çalan hırsız, onu muayene eden göz doktoru ve sekreteri, muayene sırasında
orada sıra bekleyen koyu renk gözlüklü kız, şehla bakışlı küçük çocuk, gözünün
teki bantlı yaşlı adam ve ilk kör olan adamın karısı da kör olunca devlet bunun
bir salgın olduğunu düşünerek bu insanları daha önce boşaltılmış olan bir akıl
hastanesinde karantinaya alır. Kocasını yalnız bırakmak istemeyen doktorun
karısı da kör olduğunu söyleyerek onlarla birlikte hastaneye gider. Körlük inanılmaz bir hızla yayılırken, akıl
hastanesinin nüfusu da sürekli artmaktadır. Dışarı çıkmamaları için kapıda askerler
nöbet tutar. Her gün getirilen yiyecek kasaları dışında hiçbir konuda dışarıdan yardım almaları mümkün değildir. Gün geçtikçe kasalar artan nüfusa yeterli gelmez. Kimi günlerde hiç yiyecek gelmez. Zamanla
yiyecek dağıtımıyla ilgili sorunlar baş gösterir. İçeriye silah sokmuş bir kör
önderliğinde oluşan çete, gelen tüm yiyeceklere el koyarlar. Yiyecek karşılığında diğer körlerden değerli
eşyalarını isterler. Ve hatta kadınların zaman zaman kendilerini ziyaret
etmesini. Doktorun karısının kimse bilmese de görüyor olması onu ve doktoru doğal
bir lider haline getirmiştir. Fakat çetenin baskısı gün geçtikçe artar. Aç
kalan grup çetenin elindeki yiyecekleri almak için saldırdığında yangın çıkar.
Ellerindeki yiyecekleri korumak için koğuşun tek giriş noktasına demir
ranzalardan barikat kuran çete üyeleri dışarı çıkamazlar. Çete üyeleriyle
birlikte birçok kör daha ölür, hastane kullanılamayacak durumdadır. Körler dışarı
çıktıklarında ülkedeki tüm insanların kör olduğunu öğrenirler. Tüm caddeler terk edilmiş
taşıtlar, çöp, pislik, ölü insanlar ve onları yiyerek semizleşen köpeklerle doludur.
Her ev, her market yağmalanmıştır. Doktor
ve karısı, ilk kör ve karısı, koyu renk gözlüklü kız, şehla bakışlı çocuk, tek
gözü bantlı yaşlı adam birlikte hareket etmeye karar verirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder