Rusya’nın N.
Şehrine gelen Pavel Ivanovich Çiçikov kendini 6.dereceden devlet memuru ve
toprak ağası olarak tanıtır. Vali, yargıç, savcı gibi şehrin tüm ileri
gelenlerini ziyaret ederek kendini takdim eder. Konuşması ve görgüsü ile
herkesin sevgisini ve hayranlığını kazanır. Bu insanlarla akşam toplantıları yapar,
yemeklere katılır. Sonra sırayla çiftlik sahipleriyle görüşmeye başlar. Onlardan
son sayımdan sonra ölen köylülerini (bu köylüler ölmüş olsalar bile yeni bir
sayıma kadar kayıtlarda yaşıyor görünecekleri için çiftlik sahipleri onlar için
de yıllık vergi vermek zorundaydılar) satın almak ister. Görüştüğü çiftlik
sahipleri vergi ödemekten kurtardığı için Çiçikov’a teşekkür ederler. Birçoğu
bedelsiz olarak ölü canlarını Çiçikov’a devreder. Çiçikov’un amacı yaşıyor
görünen bu canları ipotek ettirmektir. İpotek ofisinden can başına 200 ruble
gibi bir para kazanacaktır. Şehirde Çiçikov’un ölü canları satın aldığı
duyulur. Herkes Çiçikov’un amacıyla ilgili kendine göre yorumlar yapar. Fakat
ona karşı kimse harekete geçemez çünkü öyle ya da böyle herkes bir ucundan bu
işe karışmış, ona yardımcı olmuşlardır. Yeterince ölü can sahibi olan Çiçikov
şehri terkeder.
Burada
birinci cilt sona eriyor. Gogol, “Ölü Canlar’ı üç cilt olarak planlamıştır. Fakat
gelen eleştiriler yazma sürecini uzatır. Ölmeden kısa süre önce yazdığı diğer
bölümleri yakar. Yanmaktan kurtulan birkaç karalama defterinden öğrenildiği
kadarıyla N. Şehrinden ayrılan Çiçikov, satın almak için bir köy aramaya
başlıyor. Ölü canlardan kazandığı paralarla lüks içinde yaşamak fikri ile satın
aldığı köyde gerçek bir çiftçi, toprak ağası olup dürüst yaşama fikri arasında kalır.
Yine arada neler yaşandığını bilemediğimiz bölümler sonunda Çiçikov’u hapishane
hücresinde buluruz. Tüm sahtekarlıkları ortaya çıkmıştır. Dürüst yaşayacağına
ve artık iyilikten başka bir şey düşünmeyeceğine söz verdiği eski bir arkadaşı
onun hapisten çıkmasını sağlar. Fakat Çiçikov değişti mi yoksa eski yaşamına
devam mı etti asla bilemeyeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder