1850’li
yıllarda Kafkasya diye bilinen bölgede Ruslarla Kafkas halkaları arasında savaşlar
yaşanmaktadır. Hacı Murat, Han ailesinin çocuklarıyla birlikte büyümüştür. Şeyh
Şamil ve Hamzat, Han ailesine gelerek cihada katılmalarını isterler. Han ailesi
isteksizdir, Ruslarla aralarının bozulmasını istemezler. Hanların oğulları Hamzat
tarafından öldürüldüğünde tüm Avar bölgesi Hamzat’ın kontrolüne geçer. Han ailesinin intikamını almak isteyen Hacı Murat
ve kardeşi Hamzat’a suikast düzenlemek isterler fakat başaramazlar. Hacı Murat bir süre Ruslara
bağlı olarak kendi bölgesini yönetir. Bu arada yönetime Şeyh Şamil geçmiştir. Şamil, Ruslarla
arası bozulan Hacı Murat’a barış teklifi yapar. O günden sonra Hacı Murat’ın
hayatı Ruslarla savaşmakla geçer. Fakat Şeyh Şamil’le dost olamazlar. Şeyh
Şamil’in kendisinden kurtulmak istediğini düşünen Hacı Murat, Ruslara sığınır.
Şeyh Şamil’in elindeki ailesinin güvenliğinin sağlanması durumunda Rusların
yanında mücadele edecek ve Şeyh Şamil’den kurtulmalarını sağlayacaktır.
“Aklına dağlıların meşhur bir hikayesi geldi.
Bu, insan eline düşmüş bir şahinin hikayesiydi. Günün birinde avcıların eline
düşen şahin, bir yolunu bulup kurtulmuş, dağlara, kardeşlerinin yanına dönmüş.
Kaçmış ama kardeşleri onu aralarına almamışlar. Çünkü ayaklarında zil varmış. Sonra
da yanlarından gitmek istemeyen kardeşlerini gagalayarak öldürmüşler. ‘Beni de
öyle gagalayacaklar’ diye düşündü. ‘Dönmesem, burada kalsam da Kafkasya’yı Rus
Çarına teslim mi etsem? Böylece şan, şeref, bol paraya kavuşur rahat yaşarım.’ Diye
düşünmeye devam etti. Fakat bunu yapması mümkün müydü?”
Hacı Murat dört arkadaşıyla
birlikte Rusların elinden kaçar. Şeyh Şamil’le kendi imkanlarıyla mücadele
edecektir. Fakat yaklaşık iki yüz kişilik Rus ve onlara yardım eden Kafkas
milisleri tarafından sıkıştırılırlar. Çatışmalardan Hacı Murat ve arkadaşlarından
hiçbirisi sağ çıkamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder