Midak
Sokağı'nda hayat, çevreden yalıtılmış bir şekilde sürmektedir. Midak Sokağı
sakinleri dükkânlar kapanınca Kahveci Kirşa da otururlar. Şeyh Derviş önceden
İngilizce öğretmenliği yapmış, kelimelerle arası iyidir. Rıdvan Hüseyni ise tüm çocuklarını kaybettikten sonra hayata
küsmemiş, aksine iç huzuru bulmuş, mahallelinin her konuda akıl danıştığı
biridir. Saniye Afife ise yalnızlığından ve para işlerinden bıkmıştır. Evlenmek
için bu işi yapan Ümmü Hamide'den yardım ister. Ümmü Hamide'nin zenginlik ve
güç hayalleri kuran üvey kızı Hamide, onu iki kişinin süzdüğünü bilir. Tüccar Salim
Elvan evli ve yetişkin çocukları olmasa iyi bir adaydır. Berber Abbas ise genç
olsa da Hamide’nin istediği hayatı karşılamakta yetersizdir. Abbas ile Hamide
nişanlanırlar. Abbas para kazanmak için İngiliz ordusunda çalışmaya başlar. Kahveci Kirşa'nın eşcinsel eğilimleri tüm
sokak tarafından bilinmektedir. Kahveye mahalleden olmayan genç bir oğlanın üçüncü kez gelmesi Kirşa'nın
karısının dikkatini çeker. Önce uyarır, dinlemediğini görünce kahveye gelen
oğlanı döver. Kirşa ise insanların hayatına neden karıştığını anlamaz, yaptığında
bir şey olmadığını düşünür. Salim Elvan ise Ümmü Hamide'ye kızıyla evlenmek
istediğini söyler. Hamide Abbas ile nişanlı olmasına rağmen Salim Elvan’ın
parası daha ilgi çekicidir. Salim Elvan'ın kalp krizi geçirmesiyle hayalleri
suya düşer. Hamide bir akşam gezmesinde karşısına çıkan İbrahim Faraj'ın büyüsüne kapılır. Hamide'ye
Midak Sokağı'na ait olmadığını, onun elmaslara, güzel elbiselere layık olduğunu
söyler. Hamide her zaman nefret ettiği bu sokağa dönmemek üzere gider. O artık
Hamide değil Titi'dir. Abbas izne gelince duyduklarından sonra yıkılır.
Arkadaşı Hüseyin ile içip dertleştikten sonra evlerine dönerken faytonda
Hamide'yi görür. Hamide İbrahim Faraj'dan intikam almak için Abbas'ın duygularını
kullanır. Hamide ile plan yaparlar fakat Abbas kararlaştırdıkları meyhaneyi görmek
için iki üç gün önce oraya gider ve
gördükleri onu şaşkına çevirir.Hamide bir grup askerin arasında
oturmaktadır. Şamata edip içki içmektedirler. Hamide’nin bu hayattan uzaklaşmak
gibi bir niyetinin olmadığını anlayan Abbas öfkeyle eline geçen bardağı Hanife’nin
yüzüne fırlatır. Hanife’nin yüzünü kanlar içinde gören askerler tarafından linç
edilir. Tüm mahalle Abbas'a çok üzülse de herkes hayatına iyi kötü devam eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder