17 Nisan 2017 Pazartesi

MİDAK SOKAĞI_Necip Mahfuz

✮✮✮
Midak Sokağı'nda hayat, çevreden yalıtılmış bir şekilde sürmektedir. Midak Sokağı sakinleri dükkânlar kapanınca Kahveci Kirşa da otururlar. Şeyh Derviş önceden İngilizce öğretmenliği yapmış, kelimelerle arası iyidir. Rıdvan Hüseyni  ise tüm çocuklarını kaybettikten sonra hayata küsmemiş, aksine iç huzuru bulmuş, mahallelinin her konuda akıl danıştığı biridir. Saniye Afife ise yalnızlığından ve para işlerinden bıkmıştır. Evlenmek için bu işi yapan Ümmü Hamide'den yardım ister. Ümmü Hamide'nin zenginlik ve güç hayalleri kuran üvey kızı Hamide, onu iki kişinin süzdüğünü bilir. Tüccar Salim Elvan evli ve yetişkin çocukları olmasa iyi bir adaydır. Berber Abbas ise genç olsa da Hamide’nin istediği hayatı karşılamakta yetersizdir. Abbas ile Hamide nişanlanırlar. Abbas para kazanmak için İngiliz ordusunda çalışmaya başlar.  Kahveci Kirşa'nın eşcinsel eğilimleri tüm sokak tarafından bilinmektedir. Kahveye mahalleden olmayan  genç bir oğlanın üçüncü kez gelmesi Kirşa'nın karısının dikkatini çeker. Önce uyarır, dinlemediğini görünce kahveye gelen oğlanı döver. Kirşa ise insanların hayatına neden karıştığını anlamaz, yaptığında bir şey olmadığını düşünür. Salim Elvan ise Ümmü Hamide'ye kızıyla evlenmek istediğini söyler. Hamide Abbas ile nişanlı olmasına rağmen Salim Elvan’ın parası daha ilgi çekicidir. Salim Elvan'ın kalp krizi geçirmesiyle hayalleri suya düşer. Hamide bir akşam gezmesinde karşısına çıkan  İbrahim Faraj'ın büyüsüne kapılır. Hamide'ye Midak Sokağı'na ait olmadığını, onun elmaslara, güzel elbiselere layık olduğunu söyler. Hamide her zaman nefret ettiği bu sokağa dönmemek üzere gider. O artık Hamide değil Titi'dir. Abbas izne gelince duyduklarından sonra yıkılır. Arkadaşı Hüseyin ile içip dertleştikten sonra evlerine dönerken faytonda Hamide'yi görür. Hamide İbrahim Faraj'dan intikam almak için Abbas'ın duygularını kullanır. Hamide ile plan yaparlar fakat Abbas kararlaştırdıkları meyhaneyi görmek için iki üç gün önce oraya gider ve  gördükleri onu şaşkına çevirir.Hamide bir grup askerin arasında oturmaktadır. Şamata edip içki içmektedirler. Hamide’nin bu hayattan uzaklaşmak gibi bir niyetinin olmadığını anlayan Abbas öfkeyle eline geçen bardağı Hanife’nin yüzüne fırlatır. Hanife’nin yüzünü kanlar içinde gören askerler tarafından linç edilir. Tüm mahalle Abbas'a çok üzülse de  herkes hayatına iyi kötü devam eder. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder