✮✮✮
Pietro,
Milano’da ailesiyle yaşayan yalnız bir çocuktur. Annesi banliyöde bir sağlık
merkezinde çalışmakta, melankolik bir adam olan babası ise bir fabrikada
kimyagerlik yapmaktadır. Yıllar geçtikçe birbirinden uzaklaşan çiftin en önemli
tutkusu ise İtalya’nın dağlarıdır. Ailelerinin temeli bir dağda atılmış,
trajedide bile onları dağlar bir arada tutmuştur. Yaz tatilleri için Pembe
Dağ’ın eteklerindeki Grana köyünü keşfettiklerindeyse, oğulları Pietro için
doğru yeri bulduklarını düşünürler. Burada Pietro’yu kendi yaşlarında ama onun
gibi tatil yapmak yerine sığır güden sarışın bir çocuk, Bruno beklemektedir. Dağ çayırlarını keşfe çıktıkları, terk edilmiş
kulübeleri, viraneleri, eski değirmenleri merakla inceledikleri yazlar boyunca
iki çocuk gitgide büyürken, tüm farklılıklarına rağmen dost olmanın anlamını da
öğrenirler. Ayrıca Pietro bu yıllar boyunca babasının peşinden dağ
patikalarında uzun yürüyüşler de yapar. Babasıyla olan ilişkilerinin temel
izleğini de hem ilkgençlik çağında hem de huysuz kimyagerin ölümünden sonraki
yetişkinlik çağında yine bu dağ patikaları oluşturur. Çocukluk, yetişkinlik,
dostluk, insanın dünyadaki yerini bulması, baba-oğul ilişkileri gibi evrensel
temaları lirik bir dille işleyen roman, sakin ama derin anlatıları sevenler
için müthiş bir okuma deneyimi sunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder