25 Şubat 2018 Pazar

BİZE GÖRE - GURABÂHÂNE-İ LAKLAKAN - FRANKFURT SEYAHATNAMESİ_Ahmet Haşim

✮✮✮✮
Ahmet Haşim’in çeşitli gazetelerde yer alan; sanat, edebiyat, kültür, tarih vs. gibi konulara değinen denemelerinin, Paris ve Frankfurt seyahatleri sonrası edindiği izlenimlerini dile getirdiği yazılarının yer aldığı eseridir. 1920’li yılları, dönemin sosyal hayatı ve alışkanlıkları üzerinden, kendine özgü bir değerlendirme ve soyut bir bakışla anlatmıştır.
Her ırka mensup nice bedbahtlar, Paris’ten memleketlerine dönerken, her gece alışılmış saatlerde yataklarına girmiş olmaktan başka hiçbir günahları olmayan vatandaşlarına karşı kafa tutmak için, havada sopa şeklinde salladıkları yegâne yeni faziletleri, Montmartre, Saint Michel veyahut Montparnasse sokaklarında, birkaç sene sabahlara kadar, kundura eskitmiş olmak meziyetinden başka bir şey değildir.”

21 Şubat 2018 Çarşamba

ÖRÜMCEK AĞINDAKİ KIZ_David Lagercrantz

✮✮✮✮
Mikael Blomkvist ile Lisbeth Salander’ın yolları bu kez, yapay zekâ konusunda uzman olan Profesör Frans Balder'ın öldürülmesi üzerine kesişir. Önemli bir buluşu çalınan Balder nasıl çalındığını öğrenmek için Lisbeth’den yardım almıştır. Ülkesine döndüğünde ise hayatının tehlikede olduğunun bilincindedir. Baskılara boyun eğmeyen, araştırmacı-gazeteci olarak ün yapmış Mikael Blomkvist ile görüşmeye karar verir ama gerçekleştiremeden öldürülür. Lisbeth, NSANet’e sızarak (ABD Savunma Bakanlığına bağlı Ulusal Güvenlik Dairesi) NSA bünyesinde bazı yüksek rütbeli görevlilerin dışarıdan destek aldıkları suç ortaklarıyla birlikte teknoloji hırsızlığı yaptıklarını öğrenir. Lisbeth’in asıl aradığı şey bu hırsızlığa destek olan suç imparatorluğunun başı, Thanos kod adlı “Leydi Zala” dır. Yani her zaman  güç ve iktidar peşinde olan, babasının izinden giden Camilla Salander. Lisbeth’in ikiz kızkardeşi…

17 Şubat 2018 Cumartesi

BABİL'DE ÖLÜM İSTANBUL'DA AŞK_İskender Pala

✮✮✮

Bağdat, Kanun Koyucu tarafından ele geçirildiğinde İlimler Akademisinin Süryani kütüphanecisi, kütüphanenin de teslim alınacağını ve çok az zamanının kaldığını bilmektedir. O sırada kütüphanede olan Hilleli Mehmet Efendi(Fuzuli)’ye, oldukça değerli taşlarla süslenmiş, kabzası çift boynuzlu, çatal dilli bir yılanbaşı şeklinde yapılmış ve üzerinde Fuzuli'nin anlamadığı dilde yazıların olduğu hançeri uzatarak 'Aşkı bilen biri için yedi gerçek sır vardır, ona sahip olan dünyaya hakim olur.' der. Emanetini korumasını, uygunsuz kişilere vermemesini ister. Kanun Koyucu adına kütüphaneyi teslim almak için Nişancı Celalzade Mustafa gelir. Fuzuli ile tanışır, sohbet eder ve onu evine davet eder. Fuzuli’den yıllardır dilden dile anlatılan Leyla ile Mecnun hikayesinin, bir de onun gibi usta bir şair tarafından Türkçe olarak kaleme alınmasını ister. Sonraki günler Fuzuli Süryani kütüphanecinin öldüğünü öğrendiğinde bunun kendisine verilen hançerle ilgili olabileceğini düşünür. Hançeri incelerken kabzasından üzerinde harflerin olduğu bir şerit fırlar. Fuzuli bu şeridi alır ve hançeri kaldığı medresenin bahçesine gömer. Deri şeridi de matarasının kayışının iç yüzünde saklar. Bu şifre Babil Cemiyeti’ne aittir. Babil Cemiyeti, uzay araştırmaları yapan yedi bilge rahipten oluşur. Kurdukları Babil Uzay Araştırmaları Merkezi'nde, yaptıkları gözlem ve hesaplamalara göre; dünyanın yuvarlak olduğunu ve güneş çevresinde döndüğünü keşfetmişler. Hatta uzay yolculuğuna kapı aralayacak bilgileri şifreleyerek fırında pişirdikleri yedi adet tablete yazmışlar ve bu tabletlerle birlikte bir çok değerli eşyayı İştar Tapınağı'na gizlemişlerdi. Bu tapınağın kapısının açılmasını sağlayacak şifre ise hançere kaydedilmişti. Bu hançer bilimsel gelişmeler peşinde olan insanlar kadar hazine avcıları için de oldukça değerliydi. Fuzuli bu yedi şifreyi, yazacağı Leyla ile Mecnun hikayesine gizlemeye karar verir. Bundan sonra olan olaylar, çöl kızı Leyla'nın kendi eliyle yaptığı ve dudak izini bıraktığı parşömen kağıdının, Fuzuli’ye ulaşıp içinde şifreleri barındıran Leyla ile Mecnun mesnevisine dönüşmesi, dört yüz elli yıl boyunca, saraya girmesi ve sevilmesi, önce cariye Rukal'in eline geçmesi, Baki'yi, Hakani Mehmed Bey’i, Atai'yi, Nefi'yi, Evliya Çelebi’yi, Nabi’yi, Nedim'i, Şeyh Galib’i dolaşmasının, bu sırada zaman zaman BC üyelerinin eline geçerek şifrelerinin tek tek çözülmesinin, en son Namık Kemal'e ulaşıp, şimdi bulunduğu Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki camekanlı hücresinden anlattığı serüvenidir.

14 Şubat 2018 Çarşamba

KAZANAN YALNIZDIR_Paulo Coelho

✮✮

Igor, zengin bir Rus işadamıdır. Aşk adına birini kurban ederse ve birinin dünyasını yok ederse; kendisini terk edip, bir moda devi olan Hamid ile evlenen eski karısı Eva’ya işlediği cinayetler ile mesaj vereceğini ve onu yeniden elde edeceğini düşünür. Bu inanışla Cannes’a gelen Igor, bir gecede 6 cinayet işleyerek, seri katile dönüşür. Igor’un zengin ve güçlü oluşu şüpheliler arasında olmasını engeller. Peşpeşe işlenen cinayetler, Igor’un Eva’yı da öldürmesiyle son bulur.

10 Şubat 2018 Cumartesi

RÜZGAR BANA SENİ FISILDADI_Clara Sanchez

✮✮✮

Veronica on yaşlarındayken babasının çantasında kendisinden birkaç yaş büyük bir kızın fotoğrafını görür. İsminin Laura olduğunu öğrenir ancak annesine onun kim olduğunu sormaya çekinir. Çünkü bu fotoğraf bir şekilde ailede huzursuzluk yaratıyor, tartışmalara ve uzun süren sessizliklere neden oluyordur. Bu fotoğrafın gölgesinde geçen yılların ardından Veronica'nın annesi hastalanır ve kaybolan geçmiş yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başlar. Laura bir sarmaşık gibi hayatlarına dolanmıştır. Veronica'nın artık bu kızın kim olduğunu bulması ve bedeli ne olursa olsun gerçeğin peşinden koşması gerekmektedir. 

5 Şubat 2018 Pazartesi

MAYMUN DA AĞAÇTAN DÜŞER_Erdal Güven

✮✮✮✮
Gazeteci Erdal Güven, Tokyo'da görev yaptığı süre içinde yaşadığı, gördüğü, daha doğrusu güldüğü şeyleri yazmış. Bizim gibi yabancılar için bir şey ifade etmeyen fakat kendi içinde derin anlamları olan davranış biçimlerine, gündelik yaşamlarına ilişkin ayrıntılara yer vermiş. Yaşadığı deneyimlere ve arkadaşlıklarına güvenerek Japonları tanıdığını düşünse de onları tanımanın ve anlamanın çok zor olduğunu fark etmiş.
“Japonlar, su üstünde sakin sakin süzülen kuğu gibidirler. Ama siz onların su üstündeki sakin duruşlarına bakıp aldanmayın. 
Su üstünde sakin durabilmek için, suyun altında ayaklarıyla fırtınalar koparırlar.”
                                                                                                             Tayvan Atasözü

2 Şubat 2018 Cuma

İHTİLALLER VE DARBELER_Hakan Yılmaz

✮✮✮✮
Gazeteci yazar Hakan Yılmaz, "Tarih Boyunca İhtilaller ve Darbeler" kitabında, (eski Yunan ve Roma ihtilalleri, İngiltere’de Oliwer Cromwell ve Almanya’da  Wilhemshaven ayaklanmaları, Amerikan, Fransız ve Rus ihtilalleri, Hitler ve Mussolini ile Avrupa’da faşizm rüzgarları, Çin ve Latin Amerika ihtilalleri, Ortadoğu darbeleri ve Baas, Türkiye darbeleri, İran ihtilali, 1989-91 ihtilalleri ve perestroyka) günümüze kadar geniş bir tarih kesitini gözden geçirerek yaşanan iktidar çekişmelerini ve bu mücadele çerçevesinde yaşanan tüm ihtilal ve darbeleri okurken, insanlık tarihinin politik seyrini de gözden geçirmeniz mümkün oluyor.
Hakan Yılmaz kitapta şöyle diyor: "Demokrasinin tarihine baktığımızda birçok devrim ve ihtilallerle dolu olduğunu görürüz. Ancak bunlar genellikle halkın çoğunluğu tarafından fark edilmeyen değişimlerdir. Demokrasi, o an için uygulanan yönetime verilen ad olmuştur; ancak demokrasinin gerçek kurumları ve temel prensipleri Yunan'dan İtalya şehir devletlerine, İsviçre kantonlarından İngiliz-Amerikan liberal deneyimine ve son olarak da 20. yüzyıl tecrübesine kadar birçok köklü değişikliğe uğramıştır. Şu anda 4. devrim döneminde olduğumuzu; ancak bunu henüz idrak edemediğimizi söyleyebiliriz. Eğer mevcut/yerleşik liberal demokrasilerimiz gelecekte de var olacaksa, değişimin hareketlendiği ve hız kazandığı şu anı gerektiği şekilde yönlendirmeliyiz."