On üç
yaşındaki Jenna Metcalf’ın ailesinin başına on yıl önce büyük bir felaket gelmiştir.
Annesi Alice ve babası Thomas fil barınağı işleten iki bilim insanıdır. Bir
gece barınak çalışanlarından bir kadın fil tarafından ezilerek öldürülür. Alice
ise baygın bulunur. Hastaneye götürülüp tedavisi yapılan Alice ortadan
kaybolur. Babası Thomas ise o günden sonra akıl hastanesinde kalmaya başlar. Büyükannesiyle yaşayan Jenna, annesi tarafından çocuk yaşta terk edildiğini kabullenemediği
için, onu aramayı hep sürdürür. Günlüklerini ve mektuplarını tekrar tekrar okur,
çok sevdiği filler üzerine yaptığı araştırmaları satır satır inceler. Annesini
bulmasına yardım edecek bir ipucu arar. Her şeyi denemiş olmak için bir medyum
olan Serenity’e başvurur. Eğer annesi ölmüşse onunla bağlantı kurabileceğini düşünür.
Uzun zaman medyumluk yapan, bir zamanlar tv programı düzenleyecek kadar ünlü
olan, hatta polisler tarafından olay yerlerine davet edilen Serenity ise artık
eski güzel günlerini geride bırakmış, tükenmiş bir medyumdur. Artık ruhlarla
bir bağlantısının kalmadığını söylemek yerine Jenna’ya annesinin yaşadığını, bu
nedenle ona yardımcı olamayacağını söyler. Jenna annesini bulması için on yıl
önce fil barınağındaki olayda görevli olan, şimdilerde ise özel dedektiflik
yapan eski polis memuru Virgil Stanhope’a gider. Bu araştırma sürecinde Jenna
ve yol göstericileri, kendileriyle,
geçmişleriyle ve hayatlarının karanlık bölgeleriyle ilgili farkına bile varmadıkları
şeylerle karşı karşıya kalacaklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder