23 Mart 2019 Cumartesi

YENİÇERİ_Necip Fazıl

✮✮✮✮✮
Bu eser, sadece Yeniçeriyi anlatmak için yazılmış değildir. Bu eser, en fakir bedahet duygusunun bile kestirebileceği şekilde, tarihimizdeki Yeniçeri rezalet ve fecaatlerinin satıh üstü hikayesi olarak kaleme alınmış bulunmaktan uzaktır.
Bu eser, dünyada ilk teşkilatlı, mesleki orduyu temsil eden Yeniçerilerin işe nereden başlayıp işi nerede bitirdiğini göstermek ve bunun ruhi ve içtimai müessirlerini çerçevelemek gayesiyle yazıldı.

Bu müessir, iman ve İslam nurunun gönüllerde sararıp solması, iman ve İslam vecd ve aşkının uçup gitmesi, iman ve İslam ruh ahlakının pörsüyüp kurumasından ibaret; ve Yeniçeri, bu korkunç tecelliyi göstermekte sadece bir vesile…
Türk’ün bütün milli düşmanlarından beter ve şenaat çapında bir tasallutla, öz vatanını işgal altında tutan, sınırların kaçağı ve kendi yurdunun alçağı Yeniçeri, bu millete, hemen her devrin en büyük ibret ve dikkat dersini ihtar etmek mevkiindedir.”
2. Osmanlı padişahı Orhan Bey zamanında kurulan ve ruhunu Bektaşi ocağından devşiren Yeniçeri ocağının ahlak ve nizamını kaybederek düşman yurdu yerine kendi öz vatanını işgal altına alan alçalış ve çürüyüş hikayesidir. Özellikle üç padişah bu hikayede öne çıkar. Parlak bir şahsiyet olmaya doğru yol alan fakat yeniçeri oyunları içinde can veren Genç Osman, yeniçerileri iradesi altına almak uğrunda onlardan daha kıyıcı olmak zorunda kalan 4.Murat, isyan girişimi sonrası kışlalarını topa tutturarak binlerce yeniçeriyi ortadan kaldıran 2.Mahmut.
Her ne kadar yeniçeri ocağı kaldırılmış da olsa ruhaniyeti günümüzde dahi çeşitli olaylarda yine karşımıza çıkmaktadır.

16 Mart 2019 Cumartesi

AVUNAMAYANLAR_Kazuo İshiguro

✮✮
Dünyaca ünlü piyanist Ryder, önemli bir konser vermek için isimsiz bir şehre gelir. Birkaç gün sonra sahneye çıkacağını bilse de, bundan başka hiçbir şey hatırlayamaz. Karşılaştığı herkes ondan bir şeyler ister, çok uzak olması gereken yerlere hemen ulaşıverir ya da çok yakın olan mesafeler bitmek bilmez, saatler sürmesi gereken bir sohbeti üç dakikalık asansör yolculuğuna sığdırır. Kendini olaylara ve çevresindeki insanlara teslim eden belleksiz piyanist geçmişin, geleceğin ve günümüzün çakıştığı sürreal bir dünyada  resital vereceği geceyi beklemeye başlar.

2 Mart 2019 Cumartesi

DOĞU'NUN LİMANLARI_Amin Maalouf

✮✮✮✮
Yazar, okul döneminde birçok kez okuduğu tarih kitabında fotoğrafı olan bir adamı 1976 yılının haziran ayında Paris’te görür. Fotoğrafta bir limanda coşkuyla karşılanan adam, şimdi karşısındadır. Yazar onu takip eder ve yardım etme bahanesiyle onunla tanışır. Adam Paris’te dört gün kalacağını söylediğinde yazar ondan hayat hikayesini anlatmasını ister. Adamın adı İsyan'dır. İsyan Kitabdar. İsyan’ın hikayesi tahtan indirilen bir Osmanlı sultanının kapatıldığı yerde bilekleri kesilmiş olarak kızı tarafından bulunmasıyla başlar. Sultanın en sevgili kızı İffet aklını kaybeder. Kitabdar adlı yaşlı bir Acem doktor tedavi amacıyla onu Adana’daki evine götürür. Onu sever, deliliğine rağmen onunla evlenir. Bu çift İsyan’ın büyükannesi ve büyükbabasıdır. 1909 yılında Adana’da çıkan ayaklanmalar sonrası Kitabdar ailesi Lübnan’a taşınır. İsyan’ın babası burada arkadaşı Nubar’ın kızı ile evlenir ve üç çocuğu olur. İffet, İsyan, Salim.  Devamında tıp okumak için Paris’e giden fakat kendini 2.Dünya Savaşında direnişçilerin içinde bulan, karısı Clara ile tanışan, Beyrut’a döndüğünde kahramanlar gibi karşılanan, uzun yıllarını akıl hastanesinde geçiren ve çıktığında Clara ile buluşmak için Paris’e gelen İsyan Kitabdar’ın hayat hikayesine şahit olacağız.