“Kimse
Kristiania şehrini acılarını çekmeden terk edemezdi.”
Üç haftadır
kirasını bile veremediği bir odada yaşayan genç adam aç ve sefil bir hayat
sürmektedir. Sonu gelmeyen iş arama girişimleri hep başarısızlıkla
sonuçlanmıştır. Nadiren de olsa yazıları gazetede yayınlandığında aldığı
paralarla karnını doyurmaya çalışmaktadır. Aç kaldığı günler eşyalarını sattığı
için sadece üzerindeki giysileri ve arkadaşından ödünç aldığı eski bir battaniyesi
vardır. Bu durumdayken kendisinden sadaka isteyen bir yaşlıya para verebilmek
için yeleğini satar. Yaşadığı yerden ayrılmak zorunda kalınca bir ahırın
üzerindeki teneke kulübede uyumaya başlar. Açlığının dayanılmaz olduğu günlerde
ağzına attığı talaşı emmeye çalışır. Köpeğine vereceğini söyleyerek kasaptan
kemik alır ve onu yemeğe çalışır. Yolda bulduğu portakal kabuğunu kemirir.
Battaniyesini, gözlüğünü, ceketinin düğmelerini satmaya çalışır ama bu değersiz
şeyleri alacak kimseyi bulamaz. Gazeteye verdiği yazılar da kabul edilmez.
Okuyucunun anlayacağı ve ilgisini çekecek daha basit şeyler yazması istenir. Açlık
dayanılmaz boyutlara gelince parmağını ısırır ve kanını emer. Dayanacak gücü kalmamıştır. Rıhtıma gider ve İngiltere'ye
gitmek üzere bir gemiye tayfa olarak yazılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder