8 Aralık 2019 Pazar

YABANCI_Albert Camus

✮✮✮
Cezayir’de yaşayan Mersault, devlet dairelerinin birinde küçük bir memurdur. Huzur evinde yaşayan annesinin ölüm haberini aldığında işinden izin alarak cenazeye katılır. Cenazeden sonra Mersault, hafta sonunu kız arkadaşı Maria ile geçirir. Yaşadığı binada komşusu olan Raymond, onu ve Maria’yı bir arkadaşının sahildeki küçük evine davet eder.  Daha önce Raymond’un problem yaşadığı Araplar onları takip etmiştir. Sahilde karşılaştıklarında aralarında arbede çıkar. Raymond bıçakla kolundan yaralanır. O gün öğleden sonra yeniden Araplarla karşılaşırlar. Raymond yanına aldığı tabancayla onları indirmek düşüncesindedir fakat Mersault, bu teklife karşı gelerek Raymond’a tabancasını kendisine vermesini söyler. Tabancayı gören Araplar da zaten uzaklaşmıştır. Birlikte eve dönerler. Havanın çok sıcak olmasından bunalan Mersault sahile geri döner. Kayalıkların arkasındaki serin kaynağa gitmektir niyeti. Orada Araplardan birini görür. Geri dönüp dönmemekte kararsızdır. Bütün düşündüğü sıcaktan kurtulmaktır. Onun yaklaştığını gören Arap bıçağını çeker, bıçaktan yansıyan güneş ışınları Mersault’un gözlerini kamaştırır, birdenbire kendisini kaybederek tabancasını çeker ve beş el ateş eder.
Mersault tutuklanır ve yargılanmasına başlanır. Annesinin cenazesinde  ağlamayışı ve üzgün görünmeyişi, o hafta sonunu kız arkadaşıyla eğlenerek geçirmesi, pişmanlık gösterecek bir fiilde bulunduğuna inanmaması, bir el ateş ettikten sonra kısa bir süre bekleyerek dört el daha ateş etmesi jüri üyeleri tarafından onun ahlaki çöküşünün kanıtı olarak değerlendirilir ve kendisine giyotinle idam cezası verilir. Mersault’a göre ise sonunda herkes öleceğinden, bütün insanların hayatı anlamsızdır. Herkes aynı derecede suçlu ya da suçsuzdur. Nasıl bir hayat sürdüğünün veya kimi öldürdüğünün ne farkı vardır?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder