1953 yılında yazılan
distopik bir eserdir. Bu kitapta oluşturulan dünyada evler yanmayan malzeme ile
inşa edildiği için uzun zamandır itfaiyeciler yangın söndürmek yerine kitap
yakmakla görevlidir. Herkesin birbirine benzemesi gerektiği düşünülen ve insanların
mutlulukta eşitlendiği, itaatkar bir dünya yaratılmıştır. Elbette herkes hür ve
eşit doğmamıştır ama eşit hale getirilmiştir.
Kitaplar ise dolu tabancalara benzer. İzin verilen birkaç kitap dışında okunmasına
veya evlerde bulundurulmasına izin verilmez. İtfaiyeci Gay Montag’ın hayatı ise
kendisine mutlu olup olmadığını soran ilginç bir kızla tanışmasından ve kitaplarının yakılacağını anladığında kendini de kitaplarıyla birlikte yakan bir kadını
izlemesinden sonra başka bir yöne evrilmeye başlar.
"Kitap okuru ölene kadar binlerce farklı hayat yaşar. Hiç kitap okumayan biri ise sadece tek bir hayat yaşar."
26 Mart 2020 Perşembe
UYGARLIKLARIN BATIŞI_Amin Maalouf
✮✮✮✮
“Karanlık
yeryüzüne benim doğduğum topraklardan başlayarak yayılmaya koyuldu."
Lübnan asıllı yazar, yetmiş yıllık yaşamında tanıklık ettiği ve uygarlıkları
çöküşe sürüklediğini düşündüğü belli başlı olayları, insanlığın her şeyin yok
olmasına uslu uslu boyun eğmeyeceğine olan inancıyla paylaşıyor. Mısır’da Nasır
milliyetçiliğinden farklı grupların güç elde etmek için dışarıdan hamiler
aradığı Lübnan’a, 6 gün savaşlarından sonra bir türlü toparlanamayan Arap
toplumlarından Komünizmin ülkelere etkisine, İran’daki islam devriminden
Filistin Kurtuluş Örgütü’ne, Afganistan işgaliyle başlayan SSCB’nin parçalanma
süreci gibi birçok olay yazarın kaleminden yorumlanıyor.
18 Mart 2020 Çarşamba
PRENSİN ÖLÜMÜ&ŞEYTANIN SAATİ_Pessoa
✮✮
Yazarın bu
iki öyküsü ölümünden sonra bulunan eserleri arasından derlenmiş.
Prensin
Ölümü: X ve P olarak adlandırılan iki kişi karşılıklı olarak düş kurmak, beden
ve ruh, hayat üzerine konuşuyorlar.
Şeytanın Saati: Balo dönüşü şeytanla karşılaşan bir kadının onunla olan sohbeti
anlatılıyor.
MUHTEŞEM GATSBY_F.S.Fitzgerald
✮✮✮✮
Yale
Üniversitesi mezunu Nick Carraway, 1920’li yıllarda New York-Long Island’da Jay
Gatsby’in görkemli evinin yanındaki mütevazi evinde yaşamaktadır. Gatsby,
parasının kaynağı ve kendisiyle ilgili bir çok spekülasyon üretilen bir
adamdır. Nick zaman zaman körfezin karşı kıyısında yaşayan kuzeni Daisy ile eşi
Tom’u ziyaret etmektedir. Nick bir gece Gatsby’nin evinde sık sık düzenlenen
gösterişli davetlerden birine katılır. Daisy ile Gatsby’nin beş yıl önce Gatsby
fakir biriyken sevgili olduklarını öğrenir. Gatsby’nin amacı Nick aracılığıyla
Daisy ile yakınlaşmak ve eski günlere dönmektir. Fakat olaylar öfkeli bir koca
tarafından Gatsby’nin öldürülmesiyle son bulur. Davetleri ve iş ilişkileri
dolayısıyla çevresi oldukça geniş olan Gatsby’nin cenaza töreninde yalnızca
babası ve Nick vardır. Onu ölüme sürükleyen Daisy ve kocası Tom ise yolculuğa
çıkarlar.
4 Mart 2020 Çarşamba
BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ_Gogol
✮✮✮
Bir devlet
dairesinde memur olan Poprişçin, müdürün kızına aşık olur. Bilgi edinebilmek için
onun köpeğiyle konuşmaya başlar. O sırada İspanya tahtı boş kalmıştır. Poprişçin
İspanya Kralı 8.Ferdinand olduğunu keşfeder ama bir delegasyon gelip kendisini
alana kadar kimseye söylemeyecektir. Poprişçin’in hikayesi tahta
oturacağını düşünerek yola çıktığı akıl hastanesinde son bulur.
KAR_Orhan Pamuk
✮✮✮✮
Siyasi
olaylardan dolayı uzun yıllarını Almanya ‘da geçiren şair Kerim Alakuşoğlu (kitapta
Ka olarak geçiyor) ülkemize döndüğünde bir gazetede yayınlanmak üzere "Kars'taki
kadınların intiharı" konularını araştırmak üzere Kars’a gider. Aslında
gitme sebebi üniversiteden tanıdığı ve boşandığını duyduğu eski aşkı İpek'i
bulmaktır. Kars’ta onun ve babasının işlettiği otele yerleşir. Konuyu
araştırmak için birçok kişiyle görüşür. İntihar eden kadınların içinde üniversitede
okuyan ve başörtüsü taktığı için okula alınmayan bir kız da vardır. Bunu kullanan
bazı insanlar devletin dine karşı olduğunu iddia ederek, Kars'taki görevlileri ise
ateistlikle suçlarlar. Ka’nın da bulunduğu bir ortamda kızları okula almayan
bir öğretim görevlisi vurulur. Kar yüzünden tüm bağlantıları kesilen şehirde
bir grup ihtilal yaptığını ilan eder. Ka bir yandan siyasi ve sosyal
çalkantıların içinde dengede durmaya çalışırken bir yandan da İpek ile Almanya ‘ya
dönme hayalleri kurmaktadır. Bu dönemde yazdığı şiirleri bir kar motifi olarak
düzenler. En son yazdığı ise Kars'ı "Dünyanın Bittiği Yer" olarak
adlandırdığı şiiridir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)