Cumhuriyet
Halk Fırkası döneminde şirin bir Anadolu kasabasında halkın yararlanabileceği
güzel bir park açılışı yapılır. Bu açılışla kasabalıların halk fırkasına olan
güven ve sevgileri perçinleşir. Avukat Rahmi Bey kasabada büyümüş, küçük yaşta
annesini ve babasını kaybedince hayatının sonraki dönemini amcası ve onun
ailesiyle geçirmiş birisidir. Eşi ve iki çocuğuyla şirin kasabada sade ve
huzurlu bir hayat sürmektedirler. Rahmi Beyin amcası Rıza Efendi
kasabanın sevilen ve sayılan bir simasıdır. Bu güzel geçen günlere gölge
düşürecek, bu mutlu insanların arasına kırgınlıklar sokacak bir gelişme olur.
Gazi Paşa’nın bizzat kendi isteğiyle kurulacak olan yeni bir siyasi partiden
bahsedilmeye başlanır. Bu söylentiler yanında kasabadan partiye kimlerin olumlu
bakıp katılacağı merakla gözlenmektedir. Kasabanın sevilen adamı avukat
Rahmi’ye teklif gelir. Bu teklifi kabul eden fakat kabul etmekle de birçok
yakınını karşısına alan Rahmi’yi zor günler beklemektedir. Aile yaşantısı ve
hayat düzeni altüst olan Rahmi’nin bir de uğraşmak zorunda kaldığı kasaba
halkı vardır. Başarısızlıkla sonuçlanan bu çok partili hayata geçiş denemesinin
bu şirin Anadolu kasabasına getirdiği huzursuzluktan başka bir şey olmamıştır.
Sonunda Ankara’da tanınan ve sevilen Rahmi’ye vekillik teklif edilmiş ve
hayatları zor da olsa eski günlerdeki gibi huzura kavuşmuştur.
"Acıkmışlar..Açlar,
yazık. Dilenmeyi de bilmezler. Kapımızda bekleşirler. İki lokma alınca da
gittiler.Anlamadın sen emmimin oğlu; eşeklik edip verdim paketi...kendimi bi
bok sandığım için. Bilirim ben; ayıp olmasın diye aldı paketi.Bilirim ben;
bekledikleri iki lokma iki çift laf..hatta bir selamünaleyküm; yok sayılmamak,
eşya farzedilmemek: Varlıklarının, insanlıklarının kabul edildiğine inanmak.
Asıl açlık bu. Yürütecek, konuşturacak, gözlerinin ferini getirecek iki lokma
bu."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder