Mujunkum bozkırında yaşayan
kurtlar Akbar ve Taşçaynar’ın baharda üç yavrusu olur. Akbar yavruları büyüyünce
onlarla birlikte avlanacakları günlerin hayalini kurar. Bir gün bozkırdayken anne
ve babasından uzaklaşan kurt yavruları ilk kez bir insanla karşılaşır. İnsan,
yavruları sevmeye çalışırken Akbar büyük bir hızla insanın üstüne atlar.
İnsanın başını tutup yere çökmesi üzerine
son anda ona saldırmaz ve üstünden atlar. Yavruların alıp uzaklaşır. Yavru
kurtlar büyüdüğünde kalabalık sayga sürüsüyle dolu geniş bozkırda ilk avlarına
çıkarlar. Harekete geçecekleri anda helikopter ve kamyonla gelen avcılar belirir.
Binlerce sayga öldürülür. Akbar, Taşçaynar ve yavruları kaçan sayga sürüsünün
arasında kalırlar. Yavrulardan kimi ayaklar altında ezilirken kimi avcılar
tarafından vurulur. Bu katliamda yer alan kişilerden biri de Tanrı düşüncesini
çağa uydurmak gerektiğini iddia ettiği için papaz okulundan kovulan Abdias’tır.
Devamında Abdias’ı Mujunkum bozkırındaki sayga avına sürükleyen olaylar
anlatılır. Yıllar önce bu bozkırda kurt yavrularını sevmek isterken
annelerinden canını zor kurtaran Abdias, av sonrası kan gölünün ortasında,
avcıları Tanrı’ya el açmaya, nedamet getirmeye davet edince dövülerek
öldürülür. Bu arada Aldaş gölü civarına yerleşen Akbar ve Taşçaynar'ın beş
yavrusu daha olur. Ancak bölgenin altın bakımından zengin olduğu anlaşılınca
insanlar bölgeye gelirler ve alanı temizlemek için yangın çıkarırlar. Yangının
ortasında kalan kurtlar, yavrularını kaybederler. Kendileri göle atlayıp yüzerek
kurtulurlar. Ala-mengü dağlarına yerleşen Akbar ve Taşçaynar’ın burada dört
yavrusu olur. Bu yavruların da akıbeti iyi olmaz. Yavruları yuvada bırakıp ava
çıktıkları bir gün ormandan geçen çoban Bazarbay, yavru kurtların sesini duyar.
Satıp para kazanmak için dört yavru kurdu alır. Yol üzerinde çoban Boston’un
evinde geceyi geçirir. Yavrularının kokusunu takip eden Akbar ve Taşçaynar,
Boston’un evine kadar gelirler. Bundan sonraki bütün geceler Akbar ve
Taşçaynar sabaha kadar Boston'un evinin yakınlarında ulumaya başlarlar. Boston, Bazarbay’dan kurt yavruları alıp
yuvalarına geri götürmek ister ama o, çoktan yavruları satıp parasını yemiştir.
Akbar ve Taşçaynar, yavrularının intikamını almak istercesine insanlara ve
sürülere saldırırlar. Boston, kurtları tuzağa düşürür. Taşçaynar’ı öldürür. Akbar
kaçar. Uzun süre Akbar ortalıkta görünmez. Bahar geldiğinde Boston, adamlarıyla
sürüleri yaylaya doğru yola çıkarır. Kendisi de peşlerinden gidecektir. İnsanların
ve köpeklerin olmamasından faydalanan Akbar çiftliğe gelir. Boston’un iki
yaşındaki oğlunu dişlerinin arasına alıp dağlara doğru kaçmaya başlar. Boston
acıyla Akbar'ın peşine düşer. Oğluna zarar vermek korkusuyla ateş edip etmemek
konusunda tereddütlüdür. Fakat Akbar’ın oğlunu alıp götürmesine izin
vermeyecektir. Ateş eder ve Akbar’ı vurur. Yanlarına gittiğinde Akbar’ın, oğlunun göğsünü delip geçen kurşunla vurulduğunu görür. Dünyası başına yıkılır,
gözyaşlarına boğulur. Kendine geldiğinde tüfeğini alır, atına atlar, bütün bunların
sorumlusu olan Bazarbay'ı öldürür. Artık onun için yaşamanın bir anlamı
kalmamıştır. İçinde yanan ateşi söndürmek için göle gider, dalgalara doğru
ilerler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder