Malezya’nın küçük bir köyünde halk, ormandaki bir kulübenin içinde vücudundaki
bir çok kesikten kan akmakta olan sandalyeye bağlanmış çıplak bir kızla, trans
halindeki Jacques Reverdi’yi bulurlar. Kız ölmüştür. Reverdi’yi linç
girişiminden polisler kurtarır. Jacques Reverdi uzun zaman önce birkaç kez
dünya dalış rekoru kırmış uluslararası bir Fransız sporcudur. Reverdi kendine
geldiğinde akıl hastanesindedir. Psikolojik sorunları öne sürüp deli gibi
görünerek idamdan kurtulmak yerine aklı başında olduğunu iddia eder ve normal
bir hapishaneye gönderilir. İnişli çıkışlı bir gazetecilik hayatı olan Marc
Dupeyrat uzun süredir cinayet haberleri ile ilgilenmektedir. Lisede, en yakın
dostunu bileklerini keserek intihar etmiş bir halde, gazeteci olduğunda ise kız
arkadaşını otel odasında vahşice öldürülmüş olarak bulmuştur. Her iki olay
sonrası komaya girmiş, ne ölümlerinden öncesini ne de onları bulmasını
hatırlayamamıştır. Bu iki kanlı olaydan sonra bütün araştırmalarını katillerin
öldürme güdüsünü anlamak üzere yapar. Reverdi olayı onun için ideal bir
davadır.Marc, üniversite öğrencisi olarak Reverdi’ye hayran mektubu gönderir.
Psikoloji okuduğunu, karanlık itkilerle ilgili kılavuzluğuna ihtiyacı olduğunu
belirtir. Reverdi ondan bir fotoğrafını istediğinde katalog çekimleri yapılan Hatica’nın
fotoğrafını gönderir. Fotoğrafı gören Reverdi ona kılavuzluk yapmayı kabul eder.
Güneydoğu Asya’ya giden Marc, verilen ipuçları ile Reverdi’nin gerçeğine ulaşır.
Reverdi kurbanlarını hiç hava almayan bir mekana hapsetmekte, yavaş yavaş odanın
oksijeninin bitmesini, kendi karbondioksitleriyle boğulmalarını izlemekte, ölmelerinden
önce de vücutlarında kesikler açarak onlardan akan ‘siyah kan’ları izleyerek
transa girmektedir.(Kanda oksijen olmaması rengini koyulaştırır) Marc, bunları
öğrendiğinde Reverdi’yle tüm iletişimini bitirir. Paris’e döner. İsimleri ve
yerleri değiştirerek bir roman yazar. Reverdi’nin idam haberini beklerken onun
nakil sırasında kaçtığını öğrenir. Reverdi’yi kandırmak için gönderdiği
fotoğrafın sahibi manken artık Fransa çapında ünlü bir isimdir. Marc,
Reverdi’nin peşinden geleceğini bilmektedir. Reverdi’nin kendisine ulaşmasını
sağlayacak kişiler ile iletişime geçmeye çalışır. Fakat Reverdi Fransa’ya
çoktan gelmiş ve çevresindekileri öldürmeye başlamıştır bile. Ne kadar kaçmaya
çalışsa da kendini ve Hatica’yı çıplak, sandalyeye bağlanmış ve kesiklerle, hava almayan bir tankın içinde Reverdi’nin karşısında bulur. Fakat
tankın içinde karbondioksit miktarı artınca alarm verilmiştir. Kurtulurlar.
Reverdi yakalanamaz. Onun yine geleceği düşüncesiyle Marc ve Hatica Sicilya’ya
giderler. Hatica orada Marc’ın, Reverdi için tuzak kurduğunu düşünürken; Marc,
kaldıkları odanın tüm hava geçiren yerlerini kapatmakla meşguldür. Reverdi’den
kurtuluş ona hafızasının kaybettiği bölümlerini geri kazandırmıştır. Lisedeki
arkadaşının ve sevgilisinin katili kendisidir. Hatica odaya geldiğinde onu
Reverdi’nin yöntemiyle öldürmek ister. Fakat hiç de iyi bir çırak değildir. Hamle
yapıp yakalayamadığında Hatica sehpa ile balkona açılan camı kırar. Cam
kırığıyla Marc’ı yaralar ve balkondan aşağı iter. Hatica, Reverdi’nin de ölmüş
olduğunu öğrenir. Özgürdür ve hayattadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder