Abdülhamit
döneminin en zengin vezirlerinden Selim Paşa’nın oğlu Kâmil Bey, Dünya Savaşı
başladığında İspanya’ da bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu da savaşa dahil
olduğunda hamile eşi ve gelecekleri için endişelenen Kâmil Bey, savaş bitene
kadar Madrid’deki elçilikte gönüllü olarak görev yapar. Savaş bittiğinde ailesiyle
birlikte İstanbul’a dönerler. Bir süre eşinin halasıyla birlikte yaşarlar.
Halanın evinde kalmayı kendisine yediremeyen Kâmil Bey, ailesinden kalma eski
evi tamir ettirir, ailesiyle birlikte oraya taşınır. Uzun zamandır ailesinin
mallarıyla ilgilenmemiştir. Sahibi olduğu mal varlığını elden çıkarıp, para
kazanmak ümidiyle avukatları gezen Kâmil Bey, bir gün liseden dostu Ahmet
Bey’le karşılaşır. Milli mücadeleyi destekleyen bir gazete çıkaran ortak
arkadaşları İhsan Bey hapsedilmiştir. Ahmet, gazetenin çıkarılması için
İhsan’ın eşi Nedime Hanım’a yardımcı olmasını rica eder. Çalıştığı gazete
sayesinde milli mücadele hareketine katılan Kâmil Bey, bir gün Anadolu’ya
gidecek gizli bir evrakın teslimi yüzünden tutuklanır. Ondan istenen Nedime
Hanım’ı ele vermesidir. Paşa oğlu olduğundan kendisine bir zarar verilmeyeceği
söylenir. Hatta Roma Büyükelçiliği görevi teklif edilir. Ancak Kâmil Bey, milli
mücadelecilere olan sadakatini korur. Harp divanında yargılanır ve yedi yıl
kürek cezasına çarptırılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder