28 Ekim 2018 Pazar

ONUNCU KÖY_Fakir Baykurt

✮✮✮✮
Damalı köyünde görev yapan öğretmen tüm köylüler tarafından sevilmekte ve saygı görmektedir.  Fakat o, köyün zenginlerinden Durana ile ters düşer. Durana kızını okula göndermek istemez, dedesinden kaldığını iddia ederek tüm köylünün kullandığı merayı çevirip kendine tarla yapar. Köylü birlik olup tarlasını  bozunca, Durana bu işten öğretmeni sorumlu tutar. Bir gece düğünden dönen öğretmene dayak attırır. Köylüler ertesi sabah dere yatağında bulurlar öğretmeni, oldukça hırpalanmıştır. Herkes bu işin kimin başının altından çıktığını bilir ama ispat edemezler. Durana’dan şikayetçi olurlar. Durana ise Ankara ile arası iyi olan ahbabı Yunus Bey’e gider. Öğretmenin köyde rahat durmadığını, insanların arasını açtığını, çocuklara bir şey öğretmediğini, böyle giderse köyde öğretmen yüzünden cinayet çıkacağını anlatır. Yunus Bey siyasi gücünü kullanarak öğretmenin başka bir köye görevlendirilmesini sağlar. Ne savcılık, ne kaymakam ne de milli eğitim memuru öğretmene destek olur. Haksızlığa uğrayan ve siyasi güç karşısında destek bulamayan öğretmen görevlendirildiği köye gitmez. Öğretmenlikten ayrılarak Ortaköy isimli bir köyde demircilik yapmaya başlar.  Kısa zamanda burada da sevdirir kendini. Zamanla gözü açılan köylüler, ilçede yaşayan beylerin başıboş bırakılmış topraklarını sürerler. Yetişen ekinlerden de Bey’e pay vermezler. Öğretmen  yine şikayet edilir. Ona zarar gelebileceği gerekçesiyle bu köyden de ayrılması istenir. Korkusu dayak yemek ya da ölmek değildir. Sadece bu ülkenin aydınlandığını görmeden ölmek istemez. Evleneceği Gülşen’i de yanına alarak Ortaköy’den ayrılır. İki günlük yürüyüşün ardından Yaşarköy’e gelirler. Burası öğretmenin geldiği onuncu köydür.    

21 Ekim 2018 Pazar

KÜRK MANTOLU MADONNA_Sabahattin Ali

✮✮✮
İşini kaybeden ve uzun uğraşlarına rağmen hala iş bulamayan Rasim, bir gün eski arkadaşı Hamdi’yle karşılaşır. İşsiz olduğunu öğrenen arkadaşı ona yönetici olduğu yerde bir iş ayarlar. Getir-götür işleri yapacak, çevirmen Raif Efendi denen orta yaşlı, sessiz, sakin bir adamla aynı odada çalışacaktır. Rasim bir süre Raif Efendiyle iletişim kurmaya çalışır fakat karşılık bulamayınca aynı odada birbirlerinden habersizmişçesine kendi işleriyle ilgilenir. Bir gün Raif Efendinin Hamdi’yi çizdiği bir karikatürle karşılaşır. Hamdi’nin karakterini öyle iyi yansıtmıştır ki Rasim, bu sessiz adamın içinde apayrı bir dünya olduğunu düşünür. Onunla daha çok ilgilenir, arkadaşı olmaya çalışır. Raif Efendi'nin hastalanıp işe gelmediği günlerden birinde, yapılacak bir çevirinin götürülmesi için Rasim, Raif Efendi'nin evinin yolunu tutar. İçeri adımını atar atmaz, Raif Efendi'nin içine kapanıklığının sebebini anlamıştır. Bu zavallı adam üç kuruşluk maaşıyla oldukça kalabalık bir evin geçimini sağlamasına rağmen sürekli ezilmekte ve saygı görmemektedir. Çok hasta olan Raif Efendi, Rasim'den iş yerindeki çekmecesinden eşyalarını getirmesini rica eder. Rasim'in çekmecedeki eşyaların içinde Raif Efendi’nin bir defterini bulur. Eşyaları eve getirdiğinde Raif Efendi Rasim’den defteri yakmasını ister. Raif Efendi’yi tanımak ve anlamak isteyen Rasim defterin bir gece kendisinde kalmasını rica eder. Bundan sonraki bölüm genç yaşında Berlin’e okumaya gönderilen Raif’in bir sergi salonunda görür görmez etkisinde kaldığı Kürk Mantolu Madonna tablosundaki kadın ile tanışmasını, aşk hikayesini ve hüsranını yazdığı defteridir. O gece defteri okuyan Rasim ertesi gün defteri vermek için geldiğinde Raif Efendi'nin cenazesi ile karşılaşır.

14 Ekim 2018 Pazar

YORGUN SAVAŞÇI_Kemal Tahir

✮✮✮✮
Cepheden yeni dönen Topçu Yüzbaşı Cemil, İstanbul’da teyzesinin evine yerleşir. Teyzesinin kızı Neriman’la evlilik planları yapmaktadırlar. Evlerine misafir bekledikleri bir akşam pencereden sokakta bir kargaşaya şahit olurlar. Polisler tarafından kovalan bir adam kaçacak yeri kalmayınca intihar eder. Cemil dışında evdeki hiç kimse bu kişinin misafir olarak bekledikleri ittihatçıların kodamanlarından Doktor Reşit Bey olduğunu bilmez. Ermenileri öldürme işinden suçlu bulunup hapse atılan Reşit Bey oradan kaçırıldığında bir süre saklanması için Cemil’in kaldığı eve gelecektir fakat ulaşamadan ölür. Savaşın kaybedilmesinden, ülkenin işgalinden, imparatorluğun yıkılacak hale gelmesinden sorumlu tutulan ittihatçıların avlanma dönemidir. İttihatçıların kimi yurt dışına çıkmış, kimi tutuklanmış, kimi sürgüne gönderilmiş, kimi de yakalanmamak için sürekli gizlenmek zorunda kalmıştır. Reşit Bey’in kaçmasını sağlayan Patriyot Ömer, polisler tarafından aranmaktadır. Cemil, Neriman’la birlikte Patriyot’u saklandığı yerden çıkarırlar ve daha güvenli olduğunu düşündükleri bir eve yerleştirirler. Bu arada Reşit Bey’in de Cemil’in evine geleceği de ortaya çıkınca Cemil evine dönemez. Bir süre saklandıktan sonra  Bandırma’ya geçer. Bundan sonra görevi, Mustafa Kemal’in emrinde, bu bölgedeki halkı örgütlemek ve direnişe hazırlamaktır.