10 Mayıs 2017 Çarşamba

DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU_Peyami Safa

✮✮✮✮
Annesi ile kenar mahallelerin birinde virane bir evde yaşayan on beş yaşındaki genç, yedi yaşından beri dizinde  tam olarak teşhis edilemeyen bir hastalıktan dolayı sıkıntılar çekmektedir. Hayatı hastane kapılarında, doktor önlerinde geçmiştir. Son olarak yapılan tetkikler sonucunda dizindeki rahatsızlığın “Kemik Veremi” olduğu anlaşılır. Bir bacağına ve hatta hayatına mal olabilecek bir hastalıktır. Ameliyat olması gerektiğini öğrenir fakat annesini üzmemek için ona anlatmaz. İyi bir bakıma ihtiyacı vardır ama yoksul olduğu için doktorların söylediği gibi rahat yaşaması olanaksızdır. Bu yüzden Erenköy’de oturan uzaktan akrabaları olan bir paşa, genci yanına, köşke alır. Genç, küçüklüğünden beri arkadaş oldukları kendisinden dört yaş büyük olan paşanın kızı Nüzhet’e aşık olur. Aşkı karşılıksız kalmaz. Ne var ki Nüzhet’i Dr. Ragıp adında biri daha istemektedir. Dr. Ragıp otuz beş yaşındadır. Aile Nüzhet’i doktora verme konusunda ikiye bölünmüştür. Paşanın karısı gençle Nüzhet’in arasındaki yakınlaşmayı fark edince onun hastalığının bulaşıcı  olduğunu söyler. Evine dönen gencin ağrıları gün geçtikçe arttığından annesi onu fakülteye götürür. Doktor bacağın kesilmesi gerektiğini söyler fakat genç buna razı olmaz. Üç aylık bir sürede hastanede tedavi görecek, tedavi işe yaramazsa bacağı kesilecektir. Dokuzuncu Hariciye Koğuşuna yatırılır. Burası ona hapishane gibi gelir. Zor geçen günlerin sonunda ameliyat edilir. Doktor bacağın kurtulduğunu ancak yere basamayacağını söyler. Daha sonra kendisine gelen karttan Paşanın hastalandığını, Nüzhet’ in Dr. Ragıp’ la nikahlanacağını öğrenir. Acılar içinde geçen günlerin sonunda hastaneden taburcu edilir.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder