Fakir
bir ailenin çocukları olan Abdullah ve Peri, Afganistan’ın Shadbagh adlı
şehrinin küçük bir köyünde yaşarlar. Peri ve Abdullah, bir kardeş olmaktan öte
birbirlerinin her şeyidirler. Peri’nin annesi onu doğururken kan kaybından
ölmüştür. Karısının ölümünden sonra babaları tekrar evlenir. Üvey anne,
çocukları çok da istememektedir. Babası sürekli işsizlik ve çetin kış
şartlarında iş arar. Karısının kardeşi zengin bir ailenin yanında çalışmaktadır
ve bu ailenin çocuğu olmamaktadır. Peri’yi bu zengin çifte evlatlık olarak
verirler. Abdullah bu olaydan sonra çok üzülür; ama sekiz yaşında, çaresiz
ve eli kolu bağlıdır. Peri’nin ailesini tamamen unutması
için, eski ailesi ile görüşmesi yasaklanır. Peri’nin yeni annesi onu
gezdirir, onun güzel vakit geçirmesi için uğraşır. Peri’nin babası hastalanınca
annesi ile Peri Paris’e gider. Zamanla geçmişine dair her şey silinir gider.
Peri’nin içinde tarifi imkânsız olan bir boşluk duygusu vardır, ne olduğunu
bilemese de sürekli bir şeylerin eksikliğini duyar. Annesinin ölümünden sonra
eşyalarına bakınırken, bir sağlık raporu gözüne çarpar. Bir hastalık nedeni ile
annesinin rahmi alınmıştır. Peri evlatlık olduğunu anlar. Peri’ye bir gün
telefon gelir. Hizmetkâr olarak bildiği Nebi dayısı ölmüş ve ölmeden önce ona
bir mektup bırakmıştır. Peri mektubu okuyunca gerçek ailesiyle ilgili
bilgileri de öğrenir. Abdullah’ı bulmak için kasabaya döner. Abisini
bulur ama abisi kardeşini tanıyamayacak kadar hastadır. Abdullah’ın durumu daha
da kötüye gidince, onu bir huzurevine yerleştirirler. Abdullah’ın eşyalarını
karıştırırken, Abdullah’ın kardeşine bıraktığı notu bulurlar. Abdullah
kardeşinin eksikliğini bir ömür hissetmiş ve bir gün eninde sonunda kardeşine
ulaşacağına inanarak mektuba içini yakan kardeş eksikliğini yazmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder