30 Eylül 2017 Cumartesi

SEFİLLER_Victor Hugo

✮✮✮✮
Kız kardeşinin çocuğunu açlıktan kurtarmak için ekmek çalan Jean Valjean yakalandığında beş yıl hapis cezası alır. Fakat mahkumiyeti sırasında kaçmaya çalıştığı için cezasını tamamlaması tam 19 yıl alır. Cezası bittiğinde yeniden hayata tutunmaya çalışır fakat eski bir mahkum olduğu için toplum tarafından dışlanır. Ne açlığını giderebilecek ekmek ne de soğuk günlerde ısınabilecek bir yer bulabilir. Yolu bir piskopos ile kesişir. Piskopos ona yemek ve yatacak yer sunar. Fakat o piskoposun gümüşlerini çalarak kaçar. Yakalanması uzun sürmez ve suçunu onaylaması için piskoposun karşısına getirilir. Piskopos durumu görünce gümüşleri kendisinin verdiğini, hırsızlığın söz konusu olmadığını söyleyerek onun serbest bırakılmasını sağlar. Dahası ona iki gümüş şamdan daha verir ve karşılığında tek bir şey ister. Tüm bu gümüşleri iyi bir insan olma yolunda kullanacaktır. Yıllar geçer ve Jean Valjean sahte bir kimlik ile iş hayatına atılır. Çok zengin olur, üstelik kasabanın belediye başkanı olarak yardımsever ve sevilen birisidir. Polis şefi Javert onun göründüğü gibi biri olmadığı konusunda her zaman şüphelenmiştir. Fakat Jean Valjean’ın konumu nedeniyle elinden bir şey gelmez. Küçük bir kızı olan Fantine, fakir bir işçidir. İşini kaybettiğinde hayat kadınlığına sürüklenir. Günün birinde tutuklanma tehlikesine karşı onu Jean Valjean kurtarır ve hastaneye yatırır. Fakat Fantine yaşadıklarına daha fazla dayanamaz ve ölür. Jean Valjean’dan kızına sahip çıkmasını ister.Jean Valjean’ a benzeyen masum biri tutuklanır. Jean Valjean kendi yerine başkasının tutuklanmasını vicdanına sığdıramaz ve gerçek kimliğini açıklar. Fakat Fantine’e verdiği sözü yerine getirebilmek için bir kez daha kaçar. Fantine’in küçük kızı Cossette’in yerini bulur. Cossette beş senedir bir han işleten Thénardierlerle kalmaktadır. Thenardierler Cosette'i pis işlerini gören bir hizmetçi gibi kullanmakta, ona hakaret etmektedir. Jean Valjean onu serbest bırakmaları için para öder. Birlikte Paris'e giderler. Yıllar sonra Cosette artık büyümüş ve güzel bir kız olmuştur. Jean Valjean kaçak hayatına bir şekilde devam eder fakat polis şefi Javert peşini bırakmaz. Cosette, Marius adındaki gence aşık olur. Fakat Javert, Jean Valjean’ın izini bulunca birbirlerinden ayrılmak zorunda kalırlar. Bu sırada ihtilal başlar ve Marius ayaklananların arasında yer alır. Ayaklanma sırasında Javert yakalanır ve esir düşer. İdam edileceği zaman Jean Valjean ortaya çıkar ve idam etme görevi ona verilir. Fakat Jean Valjean, Javert’in kaçmasına izin verir. Bu sırada ihtilal sert bir şekilde bastırılır ve Marius yaralanır. Onu ölümden ise yine Jean Valjean kurtarır. Marius’un tüm arkadaşları öldürülür ve Jean Valjean yaralı Marius’u hastaneye götürürken Javert’e yakalanır. Fakat Jean Valjean ölümü göze alarak Marius’u hastaneye götürür. Javert hiç bir şey yapmaz. Daha sonra görevini yerine getirmediği ve duygularını işine karıştırdığı için intihar eder. Marius iyileşir ve Cosette ile evlenir. Jean Valjean, Javert’e verdiği sözü tutarak teslim olmaya gider fakat Javert’in öldüğünü öğrenir. Bir süre sonra kendisi de hayata veda eder. Bir zamanlar piskoposun ona hediye ettiği iki şamdanı yanından hiç ayırmamıştır ve öldükten sonra da şamdanlar mezarının başucuna konulur.

26 Eylül 2017 Salı

HAYVAN ÇİFTLİĞİ_George Orwell

✮✮✮✮
Bay Jones’in sahibi olduğu Beylik Çiftliğindeki tüm hayvanlar Koca Reis adlı yaşlı bir domuzun rüyasını dinlemek üzere toplanırlar. Koca Reis hayatlarının sefillik ve kölelikten başka bir şey olmadığını, hayvanların emeğiyle üretilenlerin insanlar tarafından çalındığını anlatarak rüyasında hayvanların insanlardan kurtulup daha mutlu bir şekilde yaşadığını gördüğünü söyler. Koca Reis bu toplantıdan birkaç gün sonra ölür. Artık hayvanların kafasına özgürlük fikri aşılanmıştır. Uzun süre aç kalan hayvanlar ambarın kapısını kırarak karınlarını doyurmaya başladıklarında Bay Jones ve adamları  hayvanları kırbaçlamaya başlarlar. Ayaklanan hayvanlar Jones ve adamlarını çiftlikten kovarlar. Çiftliğin adını Hayvan Çiftliği olarak değiştirirler. Artık çiftliğin tüm işleri hayvanlar tarafından yapılacaktır. Hayvanların en akıllıları olan domuzlardan Snowball ve Napolyon yönetimde söz sahibidir. Okumayı bilen Snowball ve Napolyon Hayvan Çiftliği’nin kurallarını belirleyen Yedi Emir’i iri harflerle samanlığın duvarına yazarlar. Bay Jones, çiftliğini tekrar geri almak için saldırsa da hayvanların direnişi karşısında başarısız olur. Snowball ve Napolyon yel değirmeni yapılması konusunda karşı karşıya gelirler. Hayvanların büyük bir kısmının Snowball’ı desteklediğini gören Napolyon gizlice büyüttüğü köpekler sayesinde onu çiftlikten kovar ve yönetimi ele geçirir. Snowball’ı hain ilan eder. Çiflikte ne zaman bir olumsuzluk yaşansa Snowball’ın gizlice gelip yaptığı telkin edilir. Napolyon yönetiminde günler geçtikçe baskı ve zulüm artmaya başlar. Hayvanların yiyecekleri azaltılır, havyanlar mutsuzluğa, ümitsizliğe kapılmaya başlarlar. Napolyon’un sert, baskıcı rejiminde hayvanlar daha çok çalışırlar. İnsanlar için değil kendileri için çalıştıkları fikriyle teselli bulurlar. Napolyon ve diğer domuzlar hem çalışmazlar hem de en iyi şekilde beslenirler. Bırakın karşı çıkmayı küçük bir ima bile hayvanların boğazlanmasıyla son bulur. Napolyon, Yedi Emir’i kendi çıkarları doğrultusunda değiştirir. Yönetimi ele geçiren domuzlar artık hayvanların kötü olarak gördüğü insanlardan farksızdır. Öyle ki domuzlar artık insan kıyafetleri giyip iki ayak üzerinde yürümeye başlamışlardır. Artık “Hayvanlar Eşittir Ama Bazı Hayvanlar Diğerlerinden Daha Eşittir” temel ilke olmuştur. Domuzların insanlarla ilişkileri oldukça ilerlemiştir. Bir gece insanlar ve domuzlar çiftlik evinde yiyip içip eğlenirler, daha sonra kavgaya tutuşurlar. Camdan içeri bakan diğer hayvanlar, onların yüzlerine baktıklarında hangisinin insan hangisinin domuz olduğunu ayırt edemezler.


22 Eylül 2017 Cuma

ÇILGINLIĞIN ÖTESİ_Stephen King

✮✮✮
Polis kocası Norman Daniels’ın on dört yıl boyunca sözlü ve fiziksel saldırılarına maruz kalan Rosie defalarca hastaneye gitmek zorunda kalmıştır. Bebeğini düşürmüştür. Fakat onca yıl boyunca kocasının kendisine çok daha kötü şeyler yapacağı korkusuyla ne olanları başkasına anlatabilmiş ne de evden uzaklaşabilmiştir. Bir sabah kalktığında yatağında bir damla kan görür. Norman’ın sinirlenmemesi için tüm yatak takımını değiştirmesi gerekmektedir. Bir damla kan ve geçirdiği on dört acı dolu yıl. Çantasını ve kocasının kredi kartını alarak evden ayrılır. Yol üzerinde karttan bir miktar para çekerek kartı çöpe atar, terminale gider. Bulabildiği ilk otobüsle batıda bir şehre gider. Otobüsten indiğinde ne yapacağını bilemez haldedir. Yolculara Yardım bürosuna giderek şehre gelme sebebini anlatır. Görevli onun gibi kadınlara yardım eden “Kızlar ve Kızkardeşler” isimli bir sığınma evinin adresini verir. Rosie bu evde kalmaya başlar. Paraya ihtiyaç duyduğunda evlilik yüzüğünü satmak için rehinciye gider, Bill’le tanışır. Orada gördüğü bir tablodan çok etkilenir ve onu satın alır. İş bulur,yeni bir daireye taşınır. Tabloyu odasına asar fakat her baktığında tabloda küçük değişiklikler görür. Bir gece tablonun içine girer, tablodaki kadın için bir iyilik yapar. Uyandığında olanları hatırlamaz. Fakat tabloya baktıkça parça parça bazı anlar canlansa da rüya mı gerçek mi bilemez.Bu arada Norman, karısının kaçmasına oldukça sinirlenmiştir.Kendisine ait olan biri, üstelik de onun kartını alarak kaçmaya nasıl cesaret edebilmiştir.İş arkadaşlarının her konuşmasını ve gülmesini üzerine alınır. Bunu Rosie’ye ödetecektir. Onu bulacak ve onunla yakından konuşacaktır. Önce çöpe atılan kartı bulur sonra Rosie’nin bindiği otobüsü. Onun yaşadığı şehre gelir ve yardım istediğini düşünerek terminaldeki görevlinin evine gider. Onu öldürerek Rosie’nin gittiği sığınma evini öğrenir. Sığınma evinin yardım kampanyası için düzenlediği organizasyona kılık değiştirerek katılır. Rosie’nin geleceğinden emindir. Fakat Rosie geç kalır ve Norman’ı sığınma evinden bir kadın tanır. Arbede çıkar, polisler gelinceye dek Norman oradan uzaklaşır. Sığınma evine giderek oranın yöneticisi olan kadını öldürür ve Rosie’nin ev adresini öğrenir. Rosie’nin evi polis korumasında olsa da  Norman iki polisi öldürür ve evin tüm elektriklerini keser. Rosie tabloya girerek Norman’ı da oraya çeker. Tabloda ki kadın Norman’ı öldürür. Rosie’nin yaptığı iyiliğin bedeli ödenmiştir. Rosie tablodan çıkar ve onu yakar.


KOKU_Patrick Süskind

✮✮✮✮
Jean Babtiste Grenouille, çok sıcak bir günde Fransa, Rue Aux Fers’de bir balıkçı tezgâhının yanında doğar. Balık temizleyen annesi sancı geldiğinde elindeki bıçakla bebeği kendinden ayırır ve ölmesi için pis kokulu balık artıklarının içinde bırakarak bayılır. Çevredekiler onun yardımına koşarlar ve ağlayan bebeği fark ederler. Daha önceki beş bebeğini de doğurup ölüme bıraktığı ortaya çıkınca annesi idam edilir. Yeni doğan çocuk sütanneye verilir. Bir zaman sonra sütanne bu çocuğun diğer çocuklardan farklı olduğu, insan gibi kokmadığı, onun bir şeytan olduğu iddiasıyla onu kendisine veren pedere geri getirir. Grenouille, Madam Galliard’ın yetimhanesine yerleştirilir. Herkes ondan uzak durur.Granouille tüm insani duygulardan yoksun olarak büyür. Granouille’nin diğer insanlar gibi kokusu yoktur fakat çok iyi koku almaktadır. Kilometrelerce uzaktan bile her kokuyu ayırt edebilir. Biraz büyüdüğünde bir dericinin yanında çalışmaya başlar, boş zamanlarında orada var olan tüm kokuları tanımak için şehirde gezer. Bir gün patronu tarafından, işlenmiş derileri bir parfüm dükkânına teslim etmek üzere gönderilir. Granouille, orada kokular konusundaki marifetini gösterince parfümcü onu işe alır. Uzun zamandır işleri iyi gitmeyen ve iflas etmek üzere olan parfümcü Granouille’nin üstün koku yeteneği sayesinde çok iyi kokular üretmeye başlar ve bu sayede tekrar şehrin en ünlü parfümcüsü olup çok iyi paralar kazanır. İnsanların ve şehrin kokusundan bıkan Granouille, günlerce süren bir yolculuktan sonra hiçbir insan kokusunun olmadığı bir dağa yerleşir. Yedi yılın sonunda kendine ait bir kokusu olmadığını fark eder. Gördüğü bir kabusla, kendi kokusuzluğunun sonucu olan sisin onu öldüreceğinden korkar. “İnsan” olmak için kendine bir koku yapmaya karar verir. Bu amaçla genç, güzel ve bakire kızların peşine düşer. Onları öldürmeye ve parfümcülere özel bir yöntemle kokularını almaya başlar. Genç kızların sürekli öldürülmesi şehirde büyük korku salmıştır. Şehrin en güzel kızının babası durumu anlayıp kızıyla bir yolculuğa çıkar. Fakat Granouille’nin en büyük amacı zaten o kızın kokusunu alabilecek yeteneğe sahip olmak için denemeler yapmaktır. Granouille kızın kokusunu takip ederek onları konakladıkları yerde bulur. Kızı öldürerek kokusunu alır. Bir süre sonra cinayetleri işleyenin Granouille olduğu anlaşılır. İdam edileceği gün Granouille, yarattığı kokuyu sürerek tüm kalabalığı büyüler. Herkes onun suçsuz olduğu konusunda hemfikirdir. En iyi kokuyu yapan Granouille için artık yapacak başka bir şey kalmamıştır. Kokunun tamamını kullandığında onu melek gibi gören insanlar ondan bir parça almak isterler, onu paramparça ederler hatta yerler. Granouille’dan geriye hiçbir şey kalmaz.


SUÇ VE CEZA_Dostoyevski

✮✮✮✮✮✮
Rodya Romanoviç Raskolnikov, St. Petersburg şehrinde hukuk fakültesinde okuyan başarılı bir öğrencidir. Fakir olduğu için hayatını ve öğretimini devam ettirmekte oldukça zorlanır ve hukuk fakültesini bırakmak zorunda kalır. Yaşadığı pis ve köhne odanın kirasını bile ödeyemez durumdadır.Tefeci bir kadına giderek saatini satar. Karşılığında aldığı para ile meyhaneye gider. Fakirler ile zenginler arasında acımasız ayrıma bir anlam veremez. Raskolnikov içindeki çatışmalara dayanamaz. İnsanların zor durumda kalmalarından yararlanan tefeci kadını öldürecektir. Onu öldürecek, paralarını alacak, öğrenimini tamamlayıp topluma faydalı bir insan olacaktır ve dünyayı kötü, değersiz bir parazitten temizleyecektir.  Günlerce kafasında ölçer biçer. Kadının evine giderek onu baltayla vahşice öldürür. O anda, kadının üvey kız kardeşi beklenmedik biçimde içeri girdiğinden, Raskolnikov onu da öldürmek zorunda kalır. Müşterilerin rehin için bıraktıkları birkaç küçük süs eşyasını alır ve kimseye görünmeden oradan ayrılır. Kimsenin kendisini görmediğini bildiği halde, Raskolnikov son derecede tedirgindir. Bir zamanlar iç çelişkiler yaşamasına neden olan şeytan ortadan kaybolmuş fakat ondan daha da kötü olan vicdan azabı gelmiştir. Duyduğu pişmanlıklar ve iç çekişmeler Raskolnikov’u iyice bitkin düşürür. Ödenmemiş bir borç yüzünden karakola çağrıldığında polislerin yanında baygınlık geçirir. Günlerce hasta yatar. İmdadına en yakın arkadaşı olan Razumikin yetişir. Ona destek olur, doktor bulur ve elinden gelen her şeyi yapar. "Katilin cinayet yerine dönmesi" kuralına uygun olarak, yakalanmayı, rahatlamayı, arınmayı isteyen genç adam, öldürdüğü tefeci kadının evine gelir. Komiserle tanışır ve davranışlarıyla dikkat çekerek soruşturmanın baş zanIısı olur. Zeki bir adam olan Komiser Porfiry Petroviç, Raskolnikov'un katil olduğunu düşünür. Raskolnikov’un kötüye giden durumuna bir de şüphecilik ve korku eklenir. Sürekli birilerinin onu izlediğini düşünür. Cinayeti birilerinin gördüğü yada en azından onun yaptığını bildiğini düşünür. Bu tedirginlik onun durumunu daha da kötüye sürükler. Raskolnikov bu duruma daha fazla dayanamaz ve işlediği cinayeti ara sıra buluştuğu, arkadaşlık ettiği Sonya’ya anlatır. Ardından polise teslim olur ve cezasını çekmek üzere hapse gönderilir. Sonya ona acır ve suçunu polise itiraf etmesi ve bedelini ödemesi gerektiğini söyler. Sonunda vicdan azabı Raskolnikov'a suçunu itiraf ettirir. Sibirya'ya sürgün edilir. 

NEŞTER_Paul Carson


Dublin Merkez Doğum Hastanesinde ülkenin en zengin işadamlarından biri olan Harry O’Brian’ın eşi acil doğuma alınacaktır. Özel doktoru Tom Morgan’a ulaşamazlar ve doğumu hastanenin başka bir doktoru Dean Lynch yaptırır. Lynch boğazındaki enfeksiyondan şüphelenerek mesai saatleri dışında hastanenin laboratuarında bir hastasına ait olduğunu söyleyerek AIDS testi yapılmasını ister. Laboratuvardaki bayan görevli bu isimde bir hastanın hastane kayıtlarında olmadığını anlayıp Lynch’e imalı bir şekilde baktığında AIDS olduğunun yayılmasının olumsuz sonuçlarını düşünen Lynch cebindeki neşteri kadının boğazına saplayarak onu öldürür. Ceset bulunduğunda hastaneye gelen polisler herkesi sorguya çekmelerine karşın bir ilerleme gösteremezler. Bu arada işadamı Harry O’Brian’ın yeni doğan oğlu fidyeciler tarafından kaçırılınca polis gücünün önemli bir bölümü bu olaya kaydırılır. Cinayet soruşturması Kate Hamilton’a devredilir. Laboratuvar kayıtlarından o gece AIDS testi yapıldığını öğrenirler. Katilin hastane çalışanlarından biri olduğundan emindirler.Cinayet gecesi nerede olduğunu ispatlayamayan iki doktor –Morgan ve Lynch- vardır. Başka bir hemşire daha boğazında neşter ile ölü bulunur. Dr. Morgan’ın eşcinsel barda olduğu ortaya çıkınca şüpheler Lynch üzerinde yoğunlaşır. Kate ve iki arkadaşı telefonla ulaşamadıkları Lynch’in evine giderler. Evden çıkışta Lynch, Kate’i vurur. Kate hastaneye kaldırıldığında işini tamamlamak isteyen Lynch kendini yurt dışına çıkış yapmış gibi göstererek hasteneye gelir. Kate tarafından öldürülür. Diğer ekip de kaçırılan bebeği kurtarır

DÖNÜŞÜM_Franz Kafka

✮✮✮
Annesi, babası ve kız kardeşi Grete ile birlikte yaşayan Gregor Samsa, babasının borçlarını ödemek ve evin geçimini sağlamak için yorucu yolculuklar yapan bir satış temsilcisidir. Bir sabah kendini yatağında böceğe dönüşmüş olarak bulur. İlk başta gördüklerinin gerçek olduğuna inanmaz. Fakat henüz hakim olamadığı bir çok bacağı vardır. Üstelik sırtüstü yattığı için yuvarlak sırtı kalkmasına ve dönmesine olanak sağlamaz. Her sabah işe gitmek için bindiği trenin saatinin çoktan geçtiğini fark eder. Annesi geç kaldığı için kapıya vurmaya başlar. Kilitli kapının arkasından oğlunu uyandırmaya çalışır. Gregor kalktığını söyleyerek annesini savuşturur ancak sesi çok garip çıkmaktadır. Annesi onun hasta olduğunu düşünür. Gregor büyük uğraşlarla yatağın kenarından kendini yere atar. Zamanında iş yerinde olmadığı için onu kontrol etmeye firma temsilcisi gelmiştir. Kilitli kapının dışında tüm konuşulanları duyar fakat onlarla iletişim kuramaz. Güçlü çenesiyle kapının kilidini açar. Onu gören firma yetkilisine durumunu açıklamak istese de Gregor’un üzerine doğru geldiğini gören yetkili korkuyla evden kaçar. Babası Gregor’u sopa darbeleriyle odasına geri sokar. Gregor’la kız kardeşi Grete ilgilenmeye başlar. Abisinin odasını temizler, ona yiyecekler getirir. Zamanla Gregor’un iyileşeceğinden ümidini kesen Grete kendine bir iş bulur. Annesi ve babası da iş bulmuştur.  Ailesinin daha önce  maaşından da hatırı sayılır bir miktar biriktirdiklerini öğrendiğinde  Gregor bu parayla babasının borcunun kapatılabileceğini ve böylece daha az çalışabileceğini düşünür. Grete abisine eskisi gibi iyi davranmamaktadır. Gregor’un odası pislik içindedir. İş bulduktan sonra abisinin evden atılması gerektiğini dile getiren ilk kişi Grete’dir. Babası evlerinin bir odasını üç arkadaşa kiralar. Kiracılar Gregor’dan haberdar olduklarında kaldıkları zaman için para ödemeyi reddederek oradan ayrılırlar. Gregor artık diğerlerinin gözünde, onların hayatlarını mahveden bir fazlalıktır. İnsani hassasiyetlerini kaybetmeyen Gregor ailesinin değişimine tanık olmaktadır.Bir gece odasından çıkan Gregor, babasının gazabına uğrayarak elma bombardımana tutulur. Sırtında açılan yara Gregor’un ölümüne sebep olur. Gregor’un ölümüyle üzerlerinden büyük bir yük kalkan aile bireyleri, evden tamamen taşınıp yeni bir hayat kurmaya karar verirler

21 Eylül 2017 Perşembe

KOLONİ_Grange

✮✮✮
Emekli cinayet masası başkomiseri Lionel Kasdan’ın çeşitli işlerine yardımcı olduğu kilisenin çocuk korosunu yöneten Goetz öldürülür. Polisler olayı araştırırken Kasdan da kendi araştırmasını yapar. Eski görevi sayesinde güçlü tanıdıkları vardır. Cinayetle ilgili ayrıntılara ulaşır. Cinayet yerinde otuz altı numara ayakkabı izi bulurlar. Kasdan korodaki çocuklardan birinin cinayete şahit olduğu düşüncesiyle onları sorgular fakat bir şey elde edemez. Aynı olayı gayriresmi araştırdığını öğrendiği Çocuk koruma Bürosundan Cedric Volokine ile birlikte çalışmaya başlarlar. Goetz’in Şili’de diktatörlük döneminin işkencecilerinden biri olduğunu öğrenirler. Devamında üç kişi daha öldürülür. Kasdan ve Volokine araştırmaları sonucu Şili’de insanlar üzerinde acı ve çığlık temelli deneyler yapan Hartmann ismine ulaşırlar. Hartmann ve grubu Şili’den ayrılmak zorunda kalınca Fransa’ya gelmişler, devletin izniyle insanlardan uzak atıl bir bölgede özerk bir yapı oluşturmuşlardır. Çevreyi ihya ederek yasal bir yapı gibi görünseler de özellikle çocuklar üzerinde deneylerine devam etmişler ve çığlığı bir silaha dönüştürmeyi başarmışlardır. Goetz bu grup için kilise korolarından mükemmel sesleri bulan kişidir. Kendilerini ifşa edeceklerini düşündükleri için Goetz ve diğerleri ölümcül çığlığa sahip bir çocuk tarafından öldürülmüştür. Kasdan ve Volokine onların yaşadığı bölgeye gizlice girerler. Onların peşinden özel tim de baskın yapar. Hartmann ölür. Bölge ele geçirilir. Peki kurbanlarının kulak zarını parçalayan ve şiddetli bir acıyla ölümlerine sebep olan bu çığlığa sahip çocuk hangisidir? 

16 Eylül 2017 Cumartesi

AKIL LABİRENTİ_Marcus Sakey

✮✮✮
Adam kendine geldiğinde ıssız bir okyanus kıyısında çıplaktır ve boğulmak üzeredir. Üşümüştür. Son bir gayretle sudan çıkar. Biraz ilerideki lüks bir otomobilde Daniel Hayes adına düzenlenmiş bir ruhsat, üzerine uyan kıyafetler vardır. Bunların kendine ait olup olmadığını bilemez, hafızasını kaybetmiştir. Sadece bir kadın yüzü vardır geçmişine ait. Otomobilin sigorta kartında kayıtlı olan eve gider. Evde kendinin ve hatırladığı kadının resimleri vardır. Karısı ünlü bir aktris olan Laney Thayer’dir. Kendisi de ödüllü bir senaryo yazarıdır. İnternette araştırma yaptığında karısının bir kaza geçirdiğini, otomobilinin uçurumdan okyanusa düştüğünü, cesedinin bulunamadığını öğrenir. Ortadan kaybolması onu baş şüpheli haline getirmiştir. Karısı kaybolduğu gün neredeyse tüm birikimlerini harcayarak oldukça pahalı bir kolye almıştır. Bu arada Bennett isimli biri Daniel’in avukatı ve arkadaşı olan Sophie’ye uğrar. Onu tehdit ederek Daniel’in yerini ve kolyenin onda olup olmadığını sorar. Daniel, avukatı ile konuştuğunda Bennett’ın kolye için karısını öldürdüğünü düşünür. Takip edilmektedir. Onu takip edenin Bennett olduğunu anlar. Bir markette ondan kaçmaya çalışırken öldüğünü düşündüğü karısı Laney ona yardım eder. Laney ona Bennett’ın elinde kendisinin ünlü olmadan önce çekilmiş uygunsuz görüntülerin olduğu bir kaset olduğunu, şantaj yapıldığını anlatır. Bennett’ı tuzağa düşürmek isterler ama bu Sophie’nin hayatına mal olur. Kolyeyi vermek için yeni açılan bir gece kulübünde Bennett’la buluşurlar. Daniel, daha önce  Bennett’ı vurma girişiminde bulunduğunu fakat onun gönderdiği bir kuryeyi öldürdüğünü öğrenir. Karısı bu yüzden olayın başından sonuna dek polisleri bu işten haberdar etmemiştir ve kendini ölmüş göstererek Bennett’dan kurtulacağını düşünmüştür. Daniel bu kez daha iyi bir planla Bennett’ın karşısına çıkmıştır Onu vurur. Bennett oldukça kirli bir geçmişe sahiptir. Polis olayı kapatır.

10 Eylül 2017 Pazar

TOPRAK ANA_Cengiz Aytmatov

✮✮✮
Tolganay'ın hikayesini zaman zaman ziyarete geldiği tarlasıyla dertleşirken öğreniriz. Dedesinin borçları yüzünden erken yaşta toprakla tanışan Tolganay kendisi gibi toprak işçisi olan Suvankul'a aşık olur ve evlenirler. Tarlalarda çalışarak geçimlerini sağlarlar. Üç çocukları olur. Traktör sürmeyi öğrenen Suvankul, köye ilk traktörü getiren ekip başıdır. Aradan yıllar geçer. Çocuklar büyür. Kasım babasının izinden giderek biçerdöver sürücüsü olur. Maysalbek öğretmen olmak için, köy okulunu bitirince kente gider. En küçükleri Caynak komsomol (genç komünistler birliği) da  görevlidir. Bir süre sonra Kasım Aliman’la evlenir. Tolganay, Suvankul, Kasım ve Aliman hasat zamanlarını tarlada beraberce geçirirler, her şey yolundadır. Hayat onlar için güzel giderken, bir gün tarlaya gelen bir Rus askerinden savaş çıktığı haberini alırlar. Köydeki erkekler birer birer askere çağrılır. Ve bir gün Kasım'ın da askerlik çağrısı gelir. Bütün aile ne kadar üzülse de onu askere uğurlarlar. Aile daha sonra Maysalbek'ten de askere çağrıldığını öğrendikleri bir mektup alır. Savaş tüm hızıyla devam ederken, cephedeki erkek yetersizliğinden Suvankul da askere çağrılır. O günden sonra ekip başı görevi Tolganay'a verilir. Tolganay tüm zorluklara rağmen var gücüyle çalışır. Caynak zaman zaman eğitime çağrılan köyün genç delikanlıları arasındadır. Bir gün, anasına eğitime gittiğini söyleyerek cepheye gider. Evin bütün erkeklerini cepheye gönderen Tolganay, bir gün oğlu Kasım ve kocası Suvankul'un şehit olduğu haberini alır. Şehit haberleriyle perişan olan Tolganay ve gelini Aliman  hayata kaldığı yerden devam ederler. Ancak oğlu Maysalbek'ten  geri dönüşü olmayan bir göreve çıkacağına dair  umutsuz bir mektup alır. Uzun süre Caynak'dan da haber alamayınca onu da yitirdiğini düşünüp bütün umudunu kaybeder. Tolganay cephede kaybettiği tüm erkeklerinin acısını gelini Aliman ile dindirmeye çalışır, onu kızı gibi sahiplenir. Savaşın izleri yavaş yavaş silinmeye başlar. Zaferin gelmesi yakındır. Cephelerden evlerine dönen askerler, yeniden tarlalarda çalışmaya başlarlar. Tolganay gelini için endişelenmektedir. Onun evlenmesi gerektiğini düşünür. Ancak Aliman evlenmek istemez. Sonbahar aylarında sürü otlatmaya gelen bir çoban, Aliman'ı hamile bırakır. Ancak Tolganay bu durumu çok sonraları öğrenir. Aliman'ın doğumu yaklaştıkça Tolganay'a olan davranışları değişir. Tolganay bir gece Aliman'ı doğum sancıları içerisinde bulur. Aliman hastaneye giderken, yolda doğum yapar ancak ölür. Tolganay ismini Canbolat koyduğu torununu zorluklar içerisinde büyütür.