7 Kasım 2017 Salı

OSMANCIK_Tarık Buğra

✮✮✮
Ertuğrul Gazi’nin el avuca sığmaz oğlu Osmancık, güçlü ve kuvvetlidir. Herkes tarafından sabırsız ve öfkeli olarak bilinir ve bu nedenle de onun devlet yönetiminden çok uzak olduğunu düşünürler. Kendisi de bunun farkında olduğundan bu tür işlerle pek uğraşmaz. Osmancık, yoldaşları Konur Alp, Sungur, Gazi Rahman, Akça Koca ile birlikte ava çıkmayı, komşu beyliklere eğlenceye gitmeyi  daha çok sevmektedir. Ede Balı ile tanışmasından sonra Osmancık değişir ve bambaşka bir yön tutmaya başlar. Osmancık ufka dalıp dünyanın çok büyük olduğunu düşünürken yanına gelen Ede Balı, ona “Dünya’yı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüz oğul! Hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülüyor sonra da Dünya’yı çok büyük görüyoruz, der ve ilave eder: Dünya bir ömür için, bir tek insan için büyüktür. Bir soy için değil; bir soyun benimseyeceği, bir soya benimsetilecek bir amaç, bir inanç, bir ülkü için değil!” Osmancık, Ede Balı’nın kızı Malhun Hatun’a âşık olur fakat Ede Balı’nın kızını vermemesi Osmancık’ı bir değişim ve arayış içine sürükler. Kendisinden ne beklenildiğinin arayışı içindedir. Osmancık, Ede Balı’nın tekkesinde kaldığı bir gün rüyasında Ede Balı’nın göğsünden çıkan bir ayın kendi göğsüne girdiğini, sonra bir çınar ağacı şeklinde dünyaya dal budak saldığını görür. Dört yana rahmet ve nur yağdıran bir çınar ağacıdır. Rüyanın tabirine göre, bu ay Malhun Hatun, bu çınar ağacı ise Osmancık’ın kuracağı devlettir. Osmancık tüm bu olanlardan sonra kararını vermiştir. Kılıcını, yayını, topuzunu kendisi için değil, soyu sopu için, soyunun amacı için kullanacaktır. Osmancık’taki değişimi gören Ede Balı kızı ile evlenmesine izin verir. Osmancık, yaşlanmış olan babası Ertuğrul Gazi’nin yerine beğ seçilir. Osman Beğ, ilk iş olarak civardaki Türk boylarını birleştirir. Yeni topraklar alınır, kaleler düşürülür yeni gelenler, bu topraklara yerleştirilir. Savaş, akın, ganimetin paylaşılması, yerleşme biçimi, doğumlar, evlenmeler, dostluk ve düşmanlıklar her şey bir düzene bağlanmıştır. Yöredeki herkes hayatından, malından emindir. İnegöl, Yarhisar, Aydos, Bilecik, İznik kaleleri alınır. Sırada Bursa vardır. Fakat Bursa çok iyi korunmaktadır. Kuşatma yapılır. Bu kuşatmayla oğlu Orhan ilgilenmektedir. Bu sırada Orhan hem yönetimde hem gazada olgunlaşmış, başarılara ulaşmıştır. Bundan sonra tek amaç Bursa’yı almaktır. Bu sırada Osman Beğ’in baba dostları, yoldaşları birer birer vefat etmektedir. Osman Beğ ise ölüm döşeğinde oğlundan gelecek zafer haberini beklemektedir. Sonunda nal seslerini duyar ve gülümser. Bursa alınmıştır. Osman Beğ beklediği habere ulaşmıştır. O, huzur içinde ölürken yeni bir dönem başlar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder