Klasik Türk
şiirinin en büyük şairlerinden biri olan Bâki (Mahmud AbdülBâki)1526 yılında
İstanbul’da doğmuştur. Varlıklı bir aileden gelmemesine rağmen zekâsı ve
yetenekleriyle iyi bir medrese eğitimi almıştır. Hocası Mehmed Efendi için
yazdığı “Sünbül” kasidesi öyle parlamıştır ki hocasına artık Sünbül Efendi
denilmeye başlanmıştır. Kanuni’ye sunduğu bir kaside sonrası onun iltifatına
mazhar olur. Tarih kitaplarında, Kanuni’nin kendisi için “Padişahlığımın birkaç
yerinden pek haz duymuşumdur. Bunlardan biri de Bâki gibi tab’ı temiz bir
insanı bulup, çıkarıp itibar eylediğimdir.” dediği yazar. “melikü’ş-şuara”, “sultan-ı
şairan”, “sultanu’ş-şuara” gibi sıfatlarla devrin en büyük şairi olarak
meclislerin aranan kişisi haline gelir. Neşeli, hoşsohbet, nükteci olmasının
yanı sıra; açık tabiatı, doğru bildiğini söylemekten çekinmemesi, gevezeliği ve
hicve kaçan tutumu yüzünden zamanın birçok idarecisini darıltmıştır. 7 Kasım
1600 tarihinde vefat etmiştir.
Söylemez
küsmiş bana cânâne söylen söylesün
Neyledüm ol yâr-ı âlîşâna söylen söylesün
Neyledüm ol yâr-ı âlîşâna söylen söylesün
Nâz-ıla
güftâra gelmezse helâk eyler beni
Ol cefâ vü cevri bî-pâyâna söylen söylesün
Ol cefâ vü cevri bî-pâyâna söylen söylesün
Derd-i
aşkı gayrıdan sorman ne bilsün çekmeyen
Anı yine âşık-ı nâlâna söylen söylesün
Anı yine âşık-ı nâlâna söylen söylesün
Hârı
zahmından neler çektüğümi gülzârda
Bâğbân- bülbül-i giryâna söylen söylesün
Bâğbân- bülbül-i giryâna söylen söylesün
Baki’yâ
dil durmasın güftâra takat kalmadı
Vaktidür ol husrev-i devrâna söylen söylesün
Vaktidür ol husrev-i devrâna söylen söylesün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder