Müştak
Serhazin, başarılı bir öğretim görevlisidir. Öğrenciliği sırasında Tahir
Hoca'nın asistanı olma şerefini, tutkulu aşkı
Nüzhet'le paylaşmıştır. Nüzhet, ilişkilerinin ciddileşmeye başladığı sıralarda
Müştak'ı İstanbul'da bırakarak, Chigago'ya gider. Dünyanın tanıdığı bir tarihçi
olur ve yıllar sonra bilinmeyen bir gerçeği çözüme kavuşturmak için
ülkeye yeniden dönüş yapar; Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenerek öldürülmüş
olması. Nüzhet'in yurtdışına gitmesi Müştak'ı derinden yaralamış, psikolojik
hastalıklar yaşamasına neden olmuştur. Büyük üzüntülerle baş başa kaldığında,
yaşadığı bir iki saat dilimini hatırlayamamaktadır. Beklemediği bir zamanda Nüzhet'ten telefon alarak, yemeğe davet edilen Müştak, kendini Nüzhet'in
evinde, eski sevgilisini de ölü olarak bulur ancak hiçbir şey
hatırlayamaz. Cinayeti kendisinin işlediğini düşür ve panikle evdeki
delilleri yok ederek olay yerinden ayrılır. Nüzhet'in ölüm haberini getiren
polislere hiçbir şey anlatmaz. İki gün sonra Nüzhet'in asistanın da saldırıya
uğradığını, Tahir Hoca'nın öldürüldüğü duyar. Yaşadığı bunca acı olaydan
ve duyduğu büyük vicdan azabından rahatsız olan Müştak, Nüzhet'i öldürdüğünü
itiraf etmek için karakola gittiği sırada, Nüzhet'in temizlikçi kadın
tarafından bir hırsızlık vakasına kurban gittiğini, Tahir Hoca'nın kalp krizi
geçirerek düşerken başını vurduğu gerekçesiyle öldüğünü öğrenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder