Cumhuriyet
tarihinin ilk kadın seramik sanatçısı olan Füreya Koral’ın hayat hikayesi ile
birlikte dönemi de anlatılır.
1910
yılında doğan Füreya, konakta kalabalık bir ailenin içinde büyür. Aile içinde
yaşanan bir kargaşa sonrası büyük babası vurulunca aileyi zorlu günler
bekler. Savaşın başlaması ile durumları daha da kötüye gider ve bu yüzden
konaklarını satmak zorunda kalırlar. Füreya’nın babası Mustafa Kemal’ın
sınıf arkadaşıdır ve savaş boyunca onun yanında yer almıştır. Füreya Atatürk
ile dokuz yaşında iken tanışma fırsatı bulur. Fransızca bilgisi ve keman
çalması ile Atatürk’ü etkiler ve Atatürk, Füreya’nın defterine “Millet sizden
çok şey bekliyor. Siz çalışmalı ve memlekete bir şeyler vermelisiniz” yazar. Bu
Füreya’yı oldukça etkiler ve hayatını buna göre şekillendirmeye başlar. Erken
yaşta evlenen Füreya ilk evliliğinde umduğunu bulamaz. Eşinin ona kötü davranması
sonucu çocuğunu kaybeder, bunalıma girer ve evliliğini sonlandırır. İkinci
evliliğini tüm itirazlara rağmen Atatürk’ün yakın arkadaşı Kılıç Ali ile yapar.
Ankara sosyetesinde yerini alır. 1938’de Atatürk’ün ölümü ile Kılıç Ali derin
bir bunalıma girer. Onu mutlu etmek isterken Füreya da verem hastalığına
yakalanır. İsviçre’de tedavi görür. Hastalığı ile boğuşurken hobi olarak sanatın
içine girer. Fransa’da seramik sanatına yönelir. İlk sergisi ile büyük beğeni
kazanır. Seramik sanatı sayesinde dünyaca ünlenir ve kendi atölyesinde pek çok
da öğrenci yetiştirir. Yeğenini evlat edinerek hayatında eksik olan evlat
özlemini de bu şekilde dindirir. Fakat bunların hiç biri ikinci evliliğini
kurtarmaya yetmez. Ülkesine bir çok değerli eser bırakarak 1997 yılında yılında
vefat eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder