Evdokim
adlı bir Rus, Libya'nın Cübeyl ilinde eski bir antika dükkanı ve kitapçısı olan
Baldassare Embriaco'ya "Yüzüncü Ad" adlı kitabı sorar. Rus’a göre 1666
yılında dünyanın sonu gelecektir. Bu sonu engelleyecek tek şey ise Allah'ın
yüzüncü adının yazıldığı iddia edilen Yüzüncü Ad adlı kitaptır. İlerleyen zamanlarda bir çok kişi Embrioca'nın dükkanına gelerek Yüzüncü Ad'ı sorarlar.
1665 yılına gelindiğinde dünyanın sonunun geleceğine dair söylentiler dilden
dile dolaşmaktadır. Yaşanan panik ortamı içinde, adı geçen kitap yedi sekiz yıl
önce Cübeyl'e sığınmış yaşlı ve yoksul bir Müslüman olan Hacı İdris tarafından
Baldassare'a armağan edilir. Baldassare ise kitabı okumaya fırsat bulamadan,
Fransa'yı temsil ettiği için hayır diyemediği bir saray görevlisine satar. Pişman
olup kitabın peşinden İstanbul'a gider. Birbirini takip eden olaylar
neticesinde İzmir’e, Cenova’ya, Portekiz’e, Hollanda’ya gitmek zorunda kalır. Eve
dönmek isteğiyle yola çıktığında Londra' ya uğrar ve kitapla ilgili bilgiler edinir.
Kitabı alan rahibin adresine gider, kitabı satın almak ister. Adam kitabı satmayacağını
fakat Arapça yazılı kitabı ona
açıklaması karşılığında kitabı verebileceğini söyler. Garip bir nedenledir
ki Baldassare kitabı her okumaya başladığında gözlerine bir perde iner,
okuyamaz. Rahibe kendi uydurduğu şeyleri okuyormuş gibi anlatır. Kitapla
birlikte Cenova'ya döner ve evlenir. 1666 yılını geçirirler. Böylece
Yüzüncü Ad macerası biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder