Gerçek bir
olaya dayanan romanda Doktor Marlo Morgan bir süreliğine Avustralya’da
çalışması için teklif alır. Hayatında bir değişiklik yapmak isteyen Morgan bu
teklifi kabul eder ve birkaç seneliğine kalmak için Avustralya’ya yerleşir. Avustralya’da
çalışmalarını sürdürürken; Avustralya’nın yerli halkı olan Aborjinlere
Amerikalıların Kızılderililere davrandıkları gibi kötü davranmalarından etkilenir.
Onların sorunları ile ilgilenmeye başlar ve yerli halkın yaşantısına olan
merakı gitgide artar.Onun ilgisini fark eden bir grup Aborjin kabilesi onu bir
toplantıya davet ederler. Morgan Aborjinlerle tanışacağı ve onlar hakkında daha
fazla bilgi sahibi olacağı için bu toplantıya özel bir şekilde hazırlanır.Toplantı
beklediği gibi gerçekleşmez. Bir Aborjin eski bir jiple gelerek Morgan’ı
toplantı yerine götürmek için alır. Uzun bir süre çölün ortasında gittikten
sonra toplantı yerine geldiklerinde yazar kendisini bir grup yerli ile ıssız
çölün ortasında bulur.Yerlilerin arasına kabul edildikten sonra tüm eşyaları
yakılır. Bir bez parçası ile yalın ayak kalan Morgan’dan kendileri ile birlikte
yapacakları yürüyüşe gelmelerini isterler. Bu kabilede insanlar isimlerini
hayatları süresince yapmış oldukları işlere veya olaylara göre almakta ve
değiştirebilmektedir. Bu nedenle; modern toplumdan geldiğinden ve insan olarak
sahip olması gereken değerleri köreldiğinden Morgan’a “mutant” adını takarlar
ve onun tekrar yaşamın gizemini görmesini sağlayarak değişime uğratırlar. Yazar
yolculuk boyunca önceden ilkel olarak gördüğü bu insanların doğa ile nasıl iç
içe yaşadıklarını; bu kupkuru çölde asla aç ve susuz kalmadıklarını; konuşmadan
birbirleri ile iletişim kurduklarını; karşılaştıkları her tür sağlık sorununu
çözecek bir birikime sahip olduklarını; hırs, kin, nefret, saldırganlık gibi
olumsuz duygularının olmadığını; asla yalan söylemediklerini; hiç bir olayı
veya kişiyi yargılamadıklarını; dünyada olup biten her şeyden haberdar
olduklarını ve daha bir çok olağanüstü yetenekleri olduğunu hayretle görür.Dört ay süren bu uzun yolculukta Aborjinler onu kendilerinden biri olarak kabul
ederek ona zorluklarla nasıl mücadele edeceğini, çölün çorak coğrafyasında
bitkiler ve hayvanlarla nasıl uyum içinde yaşanacağını öğretirler. Aborjinlerden
öğrendikleri ile birlikte insan olarak sahip olması gereken değerleri tekrar
kazanır. Bunun üzerine kabilenin şefi tarafından her iki toplumun kültürünü
anlaması ve içinde barındırmasından dolayı “Bir Çift Yürek” ismi verilir. Yürüyüşün sonunda Aborjinler için kutsal olan mekana varırlar. Morgan’ı mesajcı
olarak seçmişlerdir. İnsanların uygarlık, gelişim adı altında doğanın dengesini
bozduklarını ve her şeyi tüketmekte olduklarını, bunun için dünyada ki varlıklarını
bitirmeye karar verdiklerini açıklarlar. Çünkü kendilerinden sonra gelecek
nesile yaşam için fazla bir şey kalmamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder