Eski Yanya
Valisi olan babalarından kalan servetle Samim, Besim ve Mefharet, varlıklı
bir hayat sürmektedirler. Mefharet, kocasını genç yaşta kaybetmiş, kızı Selmin
ve oğlu ile bekâr olan ağabeyi Samim ve erkek kardeşi Besim ile
oturmaktadır. Selmin, Paris'e gidip orada yaşayabilmek için annesine
birinden hamile kaldığını söyler. Mefharet fenalıklar geçirir ve o erkeğin kim
olduğunu öğrenmeye çalışır. Gerçekleşen olaylar yüzünden ve şüpheci
kişiliğinden dolayı kızını hamile bırakanın ağabeyi Samim olduğunu düşünür ve
bu şüphesini Besim ile paylaşır. Besim bunun mümkün olmayacağını söylese
de Mefharet şüphelerini gidermek için Samim’in kilitli dolabını gizlice
açarak Simeranya’yı alır ve okumaya başlar. Samim defterinde, Simeranya adında
kurduğu hayali dünyasından ve aşkından bahsetmektedir. Mefharet defteri
okuduktan sonra bu aşkın kızı olduğuna inanır. Besim ise öyle olmadığına ablasını
inandırmaya çalışmaktadır. Selmin, bu yalanı annesine bir ders vermek için
uydurmuştur. Bir gün Ferhad, Selmin ve Mefharet otururken, Ferhad’ın Arnavutlar
hakkında olumsuz sözler söylemesi Arnavut kökenli olduğunu ve bir Paşa torunu
olduğunu düşünen Mefharet’i kızdırmış ve Ferhad’ı evden kovmuştur. Selmin ise gayri
meşru cocuğunu Paris'te gizlice doğurmak bahanesiyle Paris'e gitmeyi
planlamaktadır. Samim’in kızı yaşında olan Meral adında, hoppa ve hırslı
bir genç bir sevgilisi vardır. Meral, Selmin’in okuldan arkadaşıdır ve
Ferhad’ın kız kardeşidir. Aynı zamanda Samim’in eski sevgilisi olan Necile’nin
de kızıdır. Necile evli iken eşini aldatarak Samim ile birlikte olmuştur.
Kuvvetli bir ihtimal var ki Meral, Samim’in kızıdır.(Romanda bu asla dile getirilmemiştir) Meral’in
yaşlı bir adamla parasi için sevgili olan Feriha adında bir arkadaşı vardır. Her
İstanbul’a gelişinde, Feriha kişiliğinin, gösteriş meraklılığının verdiği coşkunlukla
Paris’in tüm ihtişamını Meral’e anlatmaktadır. Feriha, yaşlı ve zengin olan Şakir
adında birisinin Meral’e talip olduğunu Meral’e iletir. Meral, Paris ve
Samim arasında bir tercih yapamamaktadır. Cemiyet tarafından dışlanan biri olup
olmamak, Paris veya Samim'den birini tercih etmek hususunda kararsız
kalmaktadır. Bunalmıştır, Paris’e kaçmaya karar verir. Bir gece tüm
hazırlıklarını yapar ancak ağabeyi Ferhad onun kaçmasını engeller. Meral, depresyon
geçirir. Tek kurtuluşun intihar etmek olduğunu düşünerek bir mektup yazar fakat
sonra yaptıklarını düşünür, hatasını anlar. İntihardan vazgeçmiştir. Sigara
içmek İsterken çakmağından dökülen benzinle tutuşan çarşafın alevleri içinde
kalan Meral, yanarak ölür. Meral'in annesi Necile ile dadısı aynı anda ve
ikisi beraber Meral’in kötü olduğunu hisseder ve Meralın evine telefon
ederler. Meralın yanarak öldüğünü öğrenirler. Samim’i çağırırlar. Samim daha
eve gelmeden Necile hanım kalp krizi geçirir ve ölür. Samim geçmişe dair
hayaller görür. Ama bu hayallerinde Meral değil hep Necile vardır. Necile’yi
çok sevmiştir. Samim her iki sevdiğini aynı gün aynı anda yitirmiş bir
adamdır.
"Kitap okuru ölene kadar binlerce farklı hayat yaşar. Hiç kitap okumayan biri ise sadece tek bir hayat yaşar."
27 Haziran 2017 Salı
24 Haziran 2017 Cumartesi
GÖZ_Stephen King
✮✮✮✮
Carrie,
olağanüstü dindar ve bağnaz annesi ile yaşayan telekinetik güçleri olan bir
ergendir. Okulda ise bakımsız ve sarsak olduğu için alay konusudur. Annesi ona
toplum içinde davranışlarla ilgili hiçbir şey öğretmediği için çok çekingendir.
Her fırsatta alay edilir, gülünür. Annesi Carrie' ye hiç bir zaman kadın olmayı
öğretmemiştir. Adet kanını bile bilmez. Ona bol elbiseler giydirir. Kadınlık ve nişaneleri bir lanet gibi algılanır annesi
tarafından. Carrie okulun beden eğitimi
dersi sonrası kullanılan duşunda ilk kez adet görür, öleceğini sanarak ağlamaya
başlar. Diğer kızlar bunun üzerine Carrie ile daha çok alay ederler. Annesi kendi
gençliğinde kadınlığı ile mücadele etmiştir. Birbirlerine hiç dokunmayacaklarına söz vererek evlendikleri halde kocasından çocuk sahibi olarak kadınlığına mağlup olmuştur. Carrie her zaman bu günahın ve utancın simgesidir onun için. Carrie' yi evde doğurmuştur, utancını kimseye göstermek istememiştir. Carrie ne
kadar annesi tarafından bastırılmış da olsa
kadınlığı ile barışmaya kararlıdır. Duşta
Carrie’ye yapılanlardan pişman olan kızlardan biri, erkek arkadaşından Carrie’yi
yıl sonu balosuna davet etmesini ister. Carrie baloya davet eden çocuğun sadece
acıma ile bu teklifi yaptığını bilse de kabul eder. Carrie baloya kendi diktiği
güzel bir elbise ve yakışıklı bir kavalye ile gider. Balonun kral ve kraliçesi
seçilirler. Sahneye çıkıp alkışlanırken tepelerinden onları sırılsıklam edecek
kadar kan boşaltılır. Onu yine kandırıp budala yerine koymuşlardır. Herkes
gülmeye başlar. Kan ve gülüşmeler Carrie’yi çileden çıkarır. Güçleriyle salonda
büyük bir yangın çıkarır. Dışarıda akaryakıt istasyonlarını, elektrik trafolarını,
yangın musluklarını patlatır. Kasabayı büyük bir felakete sürükler. Annesini
öldürdükten sonra kendisi de ölür.
Etiketler:
carrie,
göz,
kitap özeti,
stephen king
22 Haziran 2017 Perşembe
BİR ÇİFT YÜREK_Marlo Morgan
Gerçek bir
olaya dayanan romanda Doktor Marlo Morgan bir süreliğine Avustralya’da
çalışması için teklif alır. Hayatında bir değişiklik yapmak isteyen Morgan bu
teklifi kabul eder ve birkaç seneliğine kalmak için Avustralya’ya yerleşir. Avustralya’da
çalışmalarını sürdürürken; Avustralya’nın yerli halkı olan Aborjinlere
Amerikalıların Kızılderililere davrandıkları gibi kötü davranmalarından etkilenir.
Onların sorunları ile ilgilenmeye başlar ve yerli halkın yaşantısına olan
merakı gitgide artar.Onun ilgisini fark eden bir grup Aborjin kabilesi onu bir
toplantıya davet ederler. Morgan Aborjinlerle tanışacağı ve onlar hakkında daha
fazla bilgi sahibi olacağı için bu toplantıya özel bir şekilde hazırlanır.Toplantı
beklediği gibi gerçekleşmez. Bir Aborjin eski bir jiple gelerek Morgan’ı
toplantı yerine götürmek için alır. Uzun bir süre çölün ortasında gittikten
sonra toplantı yerine geldiklerinde yazar kendisini bir grup yerli ile ıssız
çölün ortasında bulur.Yerlilerin arasına kabul edildikten sonra tüm eşyaları
yakılır. Bir bez parçası ile yalın ayak kalan Morgan’dan kendileri ile birlikte
yapacakları yürüyüşe gelmelerini isterler. Bu kabilede insanlar isimlerini
hayatları süresince yapmış oldukları işlere veya olaylara göre almakta ve
değiştirebilmektedir. Bu nedenle; modern toplumdan geldiğinden ve insan olarak
sahip olması gereken değerleri köreldiğinden Morgan’a “mutant” adını takarlar
ve onun tekrar yaşamın gizemini görmesini sağlayarak değişime uğratırlar. Yazar
yolculuk boyunca önceden ilkel olarak gördüğü bu insanların doğa ile nasıl iç
içe yaşadıklarını; bu kupkuru çölde asla aç ve susuz kalmadıklarını; konuşmadan
birbirleri ile iletişim kurduklarını; karşılaştıkları her tür sağlık sorununu
çözecek bir birikime sahip olduklarını; hırs, kin, nefret, saldırganlık gibi
olumsuz duygularının olmadığını; asla yalan söylemediklerini; hiç bir olayı
veya kişiyi yargılamadıklarını; dünyada olup biten her şeyden haberdar
olduklarını ve daha bir çok olağanüstü yetenekleri olduğunu hayretle görür.Dört ay süren bu uzun yolculukta Aborjinler onu kendilerinden biri olarak kabul
ederek ona zorluklarla nasıl mücadele edeceğini, çölün çorak coğrafyasında
bitkiler ve hayvanlarla nasıl uyum içinde yaşanacağını öğretirler. Aborjinlerden
öğrendikleri ile birlikte insan olarak sahip olması gereken değerleri tekrar
kazanır. Bunun üzerine kabilenin şefi tarafından her iki toplumun kültürünü
anlaması ve içinde barındırmasından dolayı “Bir Çift Yürek” ismi verilir. Yürüyüşün sonunda Aborjinler için kutsal olan mekana varırlar. Morgan’ı mesajcı
olarak seçmişlerdir. İnsanların uygarlık, gelişim adı altında doğanın dengesini
bozduklarını ve her şeyi tüketmekte olduklarını, bunun için dünyada ki varlıklarını
bitirmeye karar verdiklerini açıklarlar. Çünkü kendilerinden sonra gelecek
nesile yaşam için fazla bir şey kalmamıştır.
17 Haziran 2017 Cumartesi
UMUT_Ayşe Kulin
✮✮✮✮
Zeki Salih Bey (yazarın baba soyağacı)
Bosna’nın karışmasından sonra eşinin ısrarlarına dayanamayarak İstanbul’a göç
eder.(1908) İstanbul’a alışmaya çalışırlarken Bosna’nın tek kurşun atılmadan
terk edilmesi aileyi çok sarsmıştır. Bosna’da geniş topraklara sahip olan Zeki
Salih Bey daha önce bir işte çalışmamıştır. Onlar için zor günler başlar. Zeki
Salih Bey’in 3 çocuğu vardır. Nusret, Saadet ve Muhittin.
Çöken imparatorluğun son maliye nazırı Ahmet Reşat (yazarın anne soyağacı)
sürgünden döner.(1928) Ahmet Reşat’ın üç çocuğu vardır, Leman, Sabahat ve Suat.
Saraylıhanım, torunu Kemal’in ölümünden sonra hastalığı ilerlemiş, bunamaya
başlamıştır. Mehpare de oğlu Halim ile konakta yaşamaktadır. Oğlunun gün
geçtikçe kendisinden uzaklaştığını düşünen Mehpare konaktan ayrılmak için Galip
Bey’le evlenir. İkinci oğlu olur.
Sabahat’ın okul arkadaşı Aram, onun yeğenleri Sitare ve Bülent’e özel ders vermektedir.
Zamanla aralarında imkansız olan bir aşk doğar.İmkansızdır çünki Ahmet Reşat,
Aram’ın Ermeni olmasından dolayı şiddetle karşı çıkar. Sabahat’le yaptıkları
bir tartışma sonucu Ahmet Reşat intihara kalkışınca Sabahat, Aram’dan uzak kalmak için eniştesinin
Kıbrıs’ta bulduğu iş teklifini kabul edip oraya yerleşir. Aram ise askere gitse
de sürekli mektuplaşırlar.
Zeki Salih Bey’in oğlu Muhittin okur ve başarılı bir mühendis olur. Anadolu’nun
çeşitli yerlerinde çalışır. Evlenme yaşı gelmiştir. Ahmet Reşat’ın damadı Mahir
vefat ettiğinde kızı Leman bunalıma girer. Evden uzaklaştırmak için
Leman ve onun kızı Sitare Ankara’ya kardeşi Suat’ın yanına gönderilir. Sitare
genç yaşta babasız kalınca annesine evlenmek istediğini gelen teklifleri
değerlendireceğini söyler ve Sitare kendinden yaşça büyük olan Muhittin ile
tanıştırılır. Muhittin Sitare’yi görür görmez aşık olur ve evlenirler. Ayşe
adını verdikleri bir kızları olur.
16 Haziran 2017 Cuma
VEDA_Ayşe Kulin
✮✮✮✮
Son
Osmanlı Maliye Nazırı Ahmet Reşat Paşa’nın konağında; eşi Behice, kızları Leman
ve Suat, Ahmet Reşat Bey’i yetiştiren büyük teyze Saraylı Hanım ve çocukların
bakımıyla ilgilenen uzaktan akrabaları Mehpare yaşamaktadır. Ahmet Reşat Bey’den
habersiz, Saraylı Hanım’ın torunu Sarıkamış gazisi Kemal konağın çatı katında hasta
olarak kalmaktadır ve bakımıyla Mehpare ilgilenmektedir. Kemal, ülkenin
işgalden kurtuluşu için çalışan gizli derneklere yardım eder ve işgalci güçler
tarafından arandığı için gizlenmek zorundadır. Mehpare ile Kemal arasında bir
aşk doğar, Mehpare hamile kalır. Ahmet Reşat Paşa’nın Kemal’den haberi olduğunda
birinin saltanat, diğerinin milliciler yanında olması nedeniyle gerginlik olur.
Oysa Paşa, Anadolu’daki milli orduya gizliden maddi ve manevi destek
sağlamaktadır. İşgal kuvvetlerinin Meclis-i Mebusan’ı dağıtmasından sonra konağın
aranacağını düşünen Kemal, Mehpare ile arkadaşının kız kardeşi olan Azra
Hanım’ın konağında saklanır. Azra Hanım’ın konağı, işgal kuvvetlerinin
baskınına uğrayınca Kemal ile Mehpare tekrar Ahmet Reşat Paşa’nın konağına
kaçmayı başarırlar. Azra Anadolu’daki milli mücadeleye katılmak için Antep
dolaylarına gider. Kemal de artık iyileştiğinden milli mücadelede daha etkin
bir görev almak üzere arkadaşı Mahir’in yardımıyla Anadolu’ya geçer ama
gitmeden önce dayısından izin alarak Mehpare ile evlenir. Telgraf ağı kurmak
için Eskişehir’e gidişinden bir süre sonra konağa ölüm haberi ulaşır. Milli mücadele,
ülkenin işgalden kurtuluşu ile sonlanır, padişah ülkeyi terk eder. Savaşta
milli ordunun yanında yer almayanlar Ankara hükümeti tarafından vatan haini
ilan edilir. Ahmet Reşat Efendi de vatan haini ilan edilme tehlikesiyle
karşılaşır ve kaçmak zorunda kalır. Ahmet Reşat Bey, gitmeden önce konak
halkını Mahir’e emanet eder. Mahir, Ahmet Reşat’ın büyük kızı Leman Hanım ile
evlenmek için izin ister. Mahir ile Leman’ın nikahı hemen kıyılır ve Ahmet
Reşat Bey, bir vapurla ülkeyi terk eder.
Etiketler:
ahmet reşat,
ayşe kulin,
kitap özeti,
veda
13 Haziran 2017 Salı
DİJİTAL KALE_Dan Brown
✮✮✮
Susan,
NSA’da, şifre çözüm merkezi olan Kripto katında çalışan oldukça zeki bir
bayandır. Susan, David Becker adında bir dil profesörü ile birliktedir. Susan'ın
komutanı olan müdür yardımcısı Strathmore, o ana kadar kadar Susan'ı hep
kollamış ve yükselmesinde ona yardımcı olmuştur.Yazılım uzmanı olan Tankato, NSA,
TRANSLTR olarak adlandırdığı dev bilgisayarla şifre çözümü gerçekleştirdiğinde
bu şifre çözümünün kişilerin özel hayatlarını taciz ettiği görüşündedir ve NSA’dan
ayrılır. Strathmore, Tankato'nun çözülemeyen bir şifre sistemi geliştirdiğini
öğrenir. DİJİTAL KALE. Tankato imkansızı başarmıştır ve bunu internet üzerinden
satışa çıkarır. Strathmore dijital kaleyi internetten indirip şifresini kırmaya
çalışır. TRANSLTR en fazla 10 dakikada şifreyi çözebildiği halde sistem dijital kaleyi kabul etmez. Dijital
kale Mutasyon dizgilerinden oluşur ve mutasyon dizgileri virüslerin ana
temelidir. Bundan dolayı Strathmore TRANSLTR’ın virüs koruma programı olan
Koridoru devre dışı bırakır ve dijital kalenin şifresinin kırılması için
beklemeye başlar.Tankato’nun ölüm haberi geldiğinde Strathmore dijital kalenin
geçiş anahtarını bulması için David'i gönderir. David, Tankato' nun tüm
eşyalarını araştırır,yüzüğünün kayıp olduğunu öğrenir, peşine düşer.Bir katil
David'i takip etmektedir. Çok geçmeden Susan ve Strathmore dijital kale diye
bir şey olmadığının farkına varırlar. Tankato onlara bir oyun oynamıştır. Bir
virüsü şifreleyerek onu açık arttırmaya çıkarmıştır. Strathmore'nun dijital
kaleye sahip olmaya çalışacağının farkındadır ve öyle olmuştur. Strathmore’un
digital kaleyi çözmek için koridoru devre dışı bırakmasıyla bilgi bankası
tehlike altındadır. TRANSLTR’da patlama olur ve Strathmore ölür. Susan son anda
kurtulur. Ana bilgi bankasına gittiğinde Dijital Kale’nin bir virüs değil solucan olduğunu ve sistemin
güvenlik kalkanlarını yok etmek için programlandığını bu sayede isteyen herkesin
NSA bilgi bankasındaki gizli bilgilere ulaşabileceğini öğrenir. NSA Müdürü
Fauntin'in emri üzerine iki ajan, David Becker'ı geri getirmek üzeredir. Kiralık
katil ölmüştür. Becker yüzüğü ele geçirmiştir. Yüzükte "bekçilere kim
bekçilik edecek" yazar. Bir süre sonra bu cümleden yola çıkarak şifreyi
oluştururlar ve solucan durdurulur.
10 Haziran 2017 Cumartesi
TENEKE_Yaşar Kemal
✮✮✮✮
Çukurova
ilçelerinden birinde kaymakam yoktur. Tahrirat katibi Resul Efendi kaymakam
vekilidir. Çeltik ekme zamanı geldiğinden ruhsatiye için müracaatlar
başlamıştır. Çeltikçilerin düzenbazlıklarını, arazilerin kanuna uygunsuzluğunu
bilen Resul Efendi, bu kirli işlere bulaşmak istemez, işleri sürüncemede
bırakarak yeni kaymakamı bekler. İlçeye atanan kaymakam, fakülteyi yeni
bitirmiş Fikret Irmaklı’dır. Kasabanın en güzel binasını kaymakam için dayayıp
döşerler. Tren istasyonunda birçok otomobil ve otobüs ile karşılarlar. Birlikte
yerler, içerler, sohbet ederler. Ağalar, kaymakama yaranmak için her olanağı
kullanırlar. Kaymakam da bu işte acemi olduğundan ve Çeltik Yasası’nı incelemediğinden
ruhsatiyeleri okumadan imzalar. Okçuoğlu adlı bir çeltik ağası, ruhsatına dayanarak, arazinin içinde kalan Sazlıdere
köyünü boşalttırmak, her yere çeltik ekmek ister. Sazlıdere köylüleri direnirler;
çünkü, yasa gereğince çeltik tarlalarının köye 3 km uzaklıkta olması
gerekmektedir. Bu arada kaymakamın çeltik ağalarından rüşvet aldığı dedikodusu
yayılır. Kaymakam farkında olmadan ağaların tuzağına düşmüştür. Resul Efendi kaymakamın
gençliğine, acemiliğine, saflığına dayanamayıp tüm olup bitenleri ona anlatır
ve okuması için çeltik yasasını verir. Kaymakam yasayı okuyunca çeltik
ağalarıyla olan ilişkisini keser. Okçuoğlu ise Sazlıdere’yi göl haline getirir.
Köy su altında kalır. Sıtma tehlikesi baş gösterir. Köylüler çamur içinde topluca kaymakama çıkıp durumu anlatırlar. Kaymakam
çeltikçilere verdiği ruhsatları geri alır. Rüşvet teklif edilir, evi taşlanır,
penceresine kurşun yağdırılır ama kaymakam yasalardan şaşmaz. Bu kez çeltik ağaları
izinsiz, ruhsatsız bütün sahaları sulamaya, ekmeye başlarlar. Yine su içinde
kalan Sazlıdere köylüleri, silahlanıp
Okçuoğlu’nun su bendlerini denetim altına alırlar. Okçuoğlu, köydeki her aileye bol para vererek köyü boşalttırır. Köyde
kimsenin yaşamadığını öne sürerek sulamaya devam edecektir. Kürt Mehmet Ali
inat edip satmayınca bu fikri de başarısız olur. Kaymakamı kasabadan sürdürtmek
için başkente telgraf üstüne telgraf çekerler. Söylemedikleri iftira kalmaz. Hatta
kalkıp Ankara’ya giderler. Birkaç gün sonra, kaymakamın Kağızman’a atandığını
bildiren yazı gelir. Kaymakam Fikret Irmaklı, kazandıkları zaferden memnun
çeltikçilerin alaylı gülüşmeleri ve çocuklara çaldırdıkları boş teneke
gürültüleri arasında ilçeden ayrılır. Yarıda kalan savaşında, ezilen köylüler
arasından, onun kendilerinden yana olduğunu anlayanlar da çıkmıştır ya, bu
kaymakama yeter. Mücadelesini gittiği yerlerde de sürdürecektir.
Etiketler:
çeltik,
çukurova,
kitap özeti,
teneke,
yaşar kemal
8 Haziran 2017 Perşembe
KÖR BAYKUŞ_Sadık Hidayet
✮✮✮✮
Birinci
bölümde, hikayenin kahramanı olan adam bütün gün kalemdanlar yapmaktadır. Bir gün evine kendini amcası
olarak tanıtan bir ihtiyar gelir. Kambur olan ihtiyarın, başında bir Hind şalı, üzerine
eski sarı bir aba vardır. Adam onu iyi ağırlamak istediği için evinde kalan tek şeyi,raftaki eski şarabı, almaya yan odaya gider. Tam şarabı aldığında pencerenin ötesinde
siyah entarili bir kız görür. Kız yerde oturan kambur bir ihtiyara mavi bir
gündüzsefası uzatmaktadır. Bu sahne onun ruhunda büyük bir değişikliğe neden
olur. Kendine geldiğinde amcası gitmiştir. Şişeyi yerine koymak için yine rafa
geldiğinde orada pencere olmadığını görür. Bir akşam yürüyüşünden sonra eve
geldiğinde siyah elbiseli o kızı evinin kapısında bulur. Kız içeri girip karyolaya
uzanır. Gidip kızın nefes alıp almadığına bakar. Kız ölmüştür. Onun güzelliğini
resmetmek ister. Çizmeye başlar ama bir şey eksiktir. Kızın gözlerini de
resmetmesi gerekiyordur o anda kızın gözleri bir anlığına açılır. Bu belki de
karakterin zihninin ona oynadığı bir oyundur. Gözlerine kısa bir bakış onu
kağıda aktarmasına yeterlidir. Onu kimsenin görmesine izin vermeyecektir. Onu beyaz
kemik saplı bir bıçakla parçalara ayırır ve bir bavula koyar. Dışarı çıktığında
ihtiyar, kambur, başına Hind şalı sarmış ve üzerinde eski sarı abası olan bir adam
ona yardım eder. Onu ıssız mavi gündüzsefalarıyla dolu bir yere getirip mezar kazar. Bavulu gömüp üstünü kimsenin bulamayacağı şekilde kapar ve evine
döner.
İkinci bölümde adam karısından,
geçirdiği hastalıktan, onu saran ölüm korkusundan ve boşluk hissinden bahseder.
Bir zorunluluk sonucu evlenmek zorunda kalmıştır ama karısı hiçbir zaman onu
yanına yaklaştırmaz. Oysa sürekli karısının aşıklarıyla ilgili
dedikodular duyar. Penceresinden baktığında ihtiyar, kambur, başına Hind şalı
sarmış ve üzerinde eski sarı bir aba olan hurdacıyı görür. Acaba o da mı karısının
aşıklarından biridir? Karısını beyaz kemik saplı bir bıçakla öldürür. Aynaya
baktığında ihtiyar, kambur, başına Hind şalı sarmış ve üzerinde kandan
lekelenmiş eski sarı bir aba olan kendisini görür.
Delilik,
sanrılar ve içsel bunalımlar her halde en iyi böyle anlatılırdı.
EJDERHALARIN DANSI_GeorgeR.R. Martin
✮✮✮✮✮
Tyrion
babasını öldürdükten sonra bir gemiye bindirilir ve özgür şehirlere kaçırılır.
Yargıç’ın evinde misafir edilir. Dany’nin yanına gönderilir fakat yolda köle
tüccarlarının eline düşer.
Bran
ve yanındakiler Sur’un kuzeyine geçmiştir. Bran diğer canlıların vücudunu ele
geçirebilen, hislerini aktarabilen bir vargtır. Toprağın çok çok altında üç
gözlü kargaya ulaşırlar. O, bir büvet ağacının kökleriyle iç içe geçmiş oldukça
yaşlı bir adamdır. Bran onun yanında ustalaştığında büvet ağaçlarının gözünden
her şeyi görebilecektir. Geçmişi, şimdiyi ve geleceği…
Kışyarı’nı
ele geçiren Bolton’ın oğlu Ramsay buradaki varlığını resmileştirmek için Arya
Stark’la evleneceğini duyurur. Arya’ya benzeyen bir kız bulmuşlardır.
Starkların yanında yetişen ve Ramsay’ın esiri olan Theon, onun Arya olduğuna
şahitlik edecektir.
Sur
‘da bulunan Stannis güneye inip Boltonlara karşı savaşacak ve Starklara ait
olan kuzey topraklarının desteğini alacaktır.Fakat yolda büyük bir kar fırtınasına yakalanır.
Buz, kar ve açlık Stannis’in ordusunu eritir. Son darbeyi de Boltonlar vurur.
Kız
kardeşinin Bolton’la evleneceğini duyan Jon, Sur’u bırakıp Kışyarı’na gidecektir.
Arkadaşları ve bazı yabanıllar da ona destek olurlar. Fakat buna fırsat
bulamaz. Jon Sur’daki işlere yardım etmeleri karşılığında yabanılları kalelere
yerleştirmiştir. Bu durum yüzyıllardır yabanıllara karşı mücadele eden gece
nöbetçilerinden bir grubun hiç hoşuna gitmez. Üstelik bu kadar gençken hem de gayrimeşru bir evlatken Sur’un
kumandanı olması bazılarını oldukça rahatsız etmiştir. Jon, bu grup tarafından
öldürülür.
Cersei
işlediği günahların bağışlanması için Yüce Sept’den kaleye kadar tamamen çıplak
olarak utanç yürüyüşü yapar. Aşağılanır ve pisliklere bulanır.
Arya
Braavos’ta kör olarak yaşamayı ve savaşmayı öğrenir. Bir ilaçla gözlerine
tekrar kavuşur. Ve yüz değiştirebilmeyi öğrenmek ister. Bunun için önce birine
ölüm hediye etmesi gerekmektedir.
Ejderha
prens Rhaegar’ın oğlu Aegon ortaya çıkar. Rhaegar’ın arkadaşı tarafından
işgalden kurtarılmıştır. Aegon halası Dany’nin yanına gitmek ister fakat onun
yedi krallığa gelmekten vazgeçip Meeren’de hükmetmeye çalışması onu hayal
kırıklığına uğratır. Dany’den ümidini keserek Dorne’un desteğiyle işgalcilerden
demir tahtı geri alacaktır.
Dany’nin
köleleri özgür bırakması zenginlerin ve köle tüccarlarının hoşuna gitmemiştir.
Azatlı kölelere ve Lekesizlere saldırılar olur. Üstelik Meeren’e onlarla
birlikte bir çok köle de gelmiştir. Şehir onları beslemek için yetersiz kalır.
Arkasında bıraktığı şehirlerde köle tüccarları güçlenmeye başlar. Dany hem
içerden hem dışarıdan kapana kısılmak üzeredir.
Hükmedebilmek için şehrin önde gelen liderlerinden biriyle evlenmesini
tavsiye ederler. Dorne prensi Qentyn Martell, Dany’e ulaşır. Kendisiyle
evlenmesi durumunda demir tahtın ele geçirilmesinde güçlü bir ittifak
oluşturacaklarını bildirse de Dany söz verdiği için Meeren asillerinden biri
ile evlenir. Daha önce yasakladığı halde dövüş çukurlarını açmak zorunda kalır.
Açılış gösterisinde en büyük ve en güçlü olan ejderha Drogon alanın ortasına
iner. Mızrakçılar ona saldırdığında yaralanan Drogon sinirlenir. Bir felakete
sebep olmadan önce Dany onu kontrol eder ve sırtına binerek Meeren’den
uzaklaşır. Diğer iki ejderha mahzenlerde bağlıdır. Dany’nin gitmesini fırsat
bilen prens Qentyn Martell ejderhalara sahip olabileceğini düşünür fakat bu
hayatına mal olur ve ejderhalar serbest kalır.
Etiketler:
aegon,
akgezen,
bran,
buz ve ateşin şarkısı,
büvet,
cersei,
daenerys jonsnow,
dorne,
drogon,
ejderhaların dansı,
game of thrones,
george martin,
kışyarı,
kitap özeti,
lannister,
rhaegar,
stark,
sur
3 Haziran 2017 Cumartesi
KARGALARIN ZİYAFETİ_GeorgeR.R. Martin
✮✮✮✮✮
Krallığın
en güneyinde yer alan Dorne, Martell Hanedanlığının merkezidir. Prens Doran
Martell tarafından yönetilir. Prens’in kız kardeşi Ella, ejderha prens Rhaegar’ın
eşiydi. Lannisterların kral topraklarını işgali sırasında Ella ve iki çocuğu
katledilmiştir. Doran’ın erkek kardeşi Oberyn ise bir dövüşle yargılama
sırasında Lannisterların acımasız katili tarafından öldürülmüştür. Doran her
zaman ılımlı bir siyaset izlemiştir ve bu da ailesini çılgına çevirir. Kralların
savaşından önce Joffrey’in kız kardeşi Myrcella, Doran’ın oğluyla nişanlanmak
üzere Dorne’a gelmiştir. Dorne bu savaşta tarafsız kalmıştır. Oberyn’in eşi ve
kızları (kum yılanları da denir) – diğer hanelerin leydilerine hiç benzemezler,
usta birer savaşçı olarak yetişmişlerdir ve zehir en önemli silahlarıdır- onun
ve geçmişin intikamının alınması için sürekli Prens Doran’ı sıkıştırırlar.
Prens Doran’ın kızı Arianne de babasına karşı isyan bayrağı açtığında
ağabeyinin “Ateş ve Kan” için dar denizin doğusuna gönderildiğini öğrenir.
Kral
Stannis ve adamları Sur’a yerleşir. Jon oraya ilk geldiği zamandan beri
arkadaşı olan Sam’i üstad olmak için eğitim alacağı Hisar’a gönderir.
Leydi
Arryn’in ölümünden sonra Serçeparmak Lord Savunucu olarak Arryn topraklarına
hükmetmeye başlar ve herkese Sansa’yı gayrimeşru kızı olarak tanıtır.
Arya
ölümden kurtardığı bir adamın kendisine verdiği para sayesinde dar denizin
ötesindeki Braavos’a gitmiştir. Bu para özel bir hediyedir. Bu paraya sahip
olan “Yüzsüz Adamlar” (yüzlerini değiştirip istediklerinin kılığına
girebilirler) her yerde hem korkuyla hem de saygıyla karşılanırlar. Onlar, ölüm
hediye edenlerdir. Arya onların tapınağına gider. Ailesinin intikamını almak
için onlardan biri olacaktır. İlk öğreneceği şey söylenen yalanı anlayabilmek ve yalan
söyleyebilmektir. Daha sonra “dinlemek” için insanların arasına karışır,
satıcılık yapar. Zehirleri ve kokuları öğrenir. Bir ilaç içirirler ve kör
olarak uyanır. Artık gözleri görmeden yaşamayı öğrenecektir.
Kral
topraklarına gelen Jaime, Arya ve Sansa’yı orada bulamasa da verdiği sözü
tutmak ister. Araması için kendisiyle birlikte gelen Leydi Stark’ın
hizmetindeki Brienne’yi görevlendirir. Brienne bu aramalar sırasında orman
kardeşliği tarafından yakalanır. Orman kardeşliği artık bir kadın tarafından
yönetiliyordur. Kadın başlığını çıkardığında Brienne, boğazı bir yandan diğer yana
kadar kesik, yüzü lime lime ve çürüme izleriyle dolu, başının bir yanında
kafatası görülen Leydi Stark’la karşılaşır. Ölümünden üç gün sonra nehirden
çıkarılan Leydi Stark, büyüler yapabilen bir Kırmızı Rahibin ölüm öpücüğü ile
hayata dönmüştür.
Joffrey’in
ölümünden sonra Demir Taht’a kardeşi Tommen geçer. Tüm diyarı yönetecek yaşta
ve olgunlukta değildir. Tüm ipler annesi Cersei’dedir. Tommen, Tyrell
ittifakının bozulmaması için Joffrey ile evliliği tamamlanmayan Margaery ile
evlenir. Kralların savaşından sonra büyük bir yokluk baş göstermiştir. İnsanlar
başkentin nimetlerinden yararlanacaklarını düşünerek kral topraklarına akın
ederler. Kalenin dışında pislik ve yoksullukla dolu güvensiz bir ortam oluşur.
Asillerin zenginlik içinde yaşaması, halk tarafından desteklenen Kutsal İnanç’ın
daha da güçlenmesine sebep olur. Septler (tapınak) Kutsal İnanç’ın temsilcisi
Serçelerin yönetimine geçer. Serçeler suçlulara karşı oldukça acımasızdır.
Cersei
oğlu Tommen üzerinde etkisini artıran Margaery’den kurtulmak için onun ihanet
ve zina ile suçlanmasını sağlar. İktidarı kimseyle paylaşmaya niyeti yoktur.
Fakat kendisi hakkında da çeşitli iddialar ortaya çıkınca Margaery ile birlikte
Serçeler tarafından hapsedilir.
Etiketler:
buz ve ateşin şarkısı,
büvet,
cersei,
daenerys jonsnow,
dorne,
drogon,
game of thrones,
george martin,
kargaların ziyafeti,
kışyarı,
kitap özeti,
lannister,
martell,
seçeparmak,
stark,
sur
1 Haziran 2017 Perşembe
KILIÇLARIN FIRTINASI_GeorgeR.R. Martin
✮✮✮✮✮
Kuzeyde
krallığını ilan eden Robb Stark bir çatışmada Jaime Lannister’ı ele geçirir.
Jaime öldürülecektir fakat Leydi Stark kızları Arya ve Sansa’nın geri
gönderilmesi karşılığında onu gizlice serbest bırakır. Jaime başkente dönerken
Boltonlar tarafından yakalanır. Kılıç eli kesilir. Lord Bolton’un haberi
olduğunda Jaime’yi tedavi ettirir ve kuzey toprakları karşılığında onunla
anlaşır, korumalarla kral topraklarına gönderir.
Joffrey’in
Tyrell hanesinin kızı ile evlenecek olması üzerine Sansa Joffrey’in dayısı
Tyrion Lannister ile evlendirilir. Ailede Jaime dışında kimse Tyrion’dan
hoşlanmamaktadır. O Lannisterların gücüne ve asaletine uygun bir evlat asla
olamamıştır. Babası ve kız kardeşi Cersei ondan nefret ederler, aşağılarlar.
Babası böyle çirkin bir cücenin kendi oğlu olamayacağını düşünmüştür ve bunu da
her zaman Tyrion’a söylemiştir.
Joffrey
kendi düğün yemeğinde zehirlenir ve ölür. Cersei oğlunun ölümünden Tyrion ve
Sansa’yı sorumlu tutar. Tyrion tutuklanır fakat Sansa bulunamaz. Ortadan
kaybolmuştur. Tyrion kralı öldürmek suçundan idam edilecektir. Ağabeyi Jaime
kaçmasına yardım eder. Tyrion kaçarken tüm krallığın en güçlü adamı olarak
görülen babasını öldürür.
Sansa’nın
kaçmasına bir zamanlar annesine aşık olan ve şimdi kral konseyinin bir üyesi
olan Lord Baelish(serçeparmak) yardım etmiştir. Serçeparmak Sansa’nın teyzesi
olan Leydi Arryn’le evlenmiştir. Sansa’yı onun yanına götürür. Teyzesi, Lord
Baelish’i Sansa’dan kıskanır. Bu kıskançlık Leydi Arryn’in ölümüne sebep olur.
Arya
köle olarak çalıştığı yerden kaçar. Bu kez de orman kardeşliği denen bir grup
tarafından yakalanır. Burada babasını tanıyan insanlar vardır. Ona iyi
davranırlar. Fidye karşılığında Robb Stark’a vereceklerdir. Arya, aynı fidyede
gözü olan bir zamanların kral muhafızı Tazı tarafından kaçırılır.
Robb
Stark çatışmalar sırasında tanıştığı bir kızla evlenince nişanlısının ailesi olan
Freyler hakarete uğramıştır. Oysa Robb’un onların askeri gücüne ihtiyacı
vardır. Kendi yerine dayısının evlenmesini teklif eder. Freylerin kalesinde
yapılan ”Kırmızı Düğün”de birçok insanla birlikte Robb ve annesi Leydi Stark
katledilir. Robb’u öldüren kendine bağlı sandığı Lord Bolton’dır.
Jon
bir zamanlar gece nöbetçilerinden biri olan yabanılların lideri Mance Rayder
ile tanışır. Bir süre onlarla yaşadıktan sonra bir grup yabanılla birlikte
Sur’a tırmanarak güneye geçerler. Sur’un kuzeyinde ise Mance Rayder
liderliğinde büyük bir yabanıl ordusu toplanmıştır. “Kış Geliyor”dur ve
akgezenlerden( insana benzeyen buz yaratıkları, çok güçlüler, dokunduklarını
buza çevirebilir ve ölüleri kendilerine dönüştürebilirler, sadece ejderhacamı
veya Valyria çeliği ile öldürülebilirler) kaçmak için Sur’un güneyine inmek
isterler. Onlar Sur’a kuzeyden saldırırken Jon ve grubu güneyden gece
nöbetçilerine saldıracaktır. Planı öğrenen Jon yabanıllardan kaçar ve Sur’a
döner. Sur kumandanı Mormont’un isyan eden kendi kardeşleri tarafından
öldürüldüğünü öğrenir. Yabanıllar Sur’u aşmak için tüm güçleriyle saldırırlar. Jon
savunmada önemli kararlar alır ve başarıyla uygular. Sur’un üstadı daha önce
yedi krallığın birçok yerine kuzgun göndererek yabanıllara karşı yardım
istemiştir. Ve yardıma sadece Stannis Baratheon gelir. Kral topraklarındaki
yıkımdan arta kalan ordusuyla gemilerle gelir ve yabanılların düzenli bir
orduya karşı şansları yoktur. Bir çok yabanıl ölür, liderleri esir edilir.
Stannis kendisine bağlılığı karşılığında Jon’a Kışyarı lordluğunu teklif eder.
Fakat Jon, Sur’da kalmayı tercih eder ve Sur kumandanı seçilir.
Dany
kendisine gönderilen gemilerle özgür şehir Astapor’a gider. Yedi krallığın
hakimiyeti için Dany’nin bir orduya ihtiyacı vardır ve Astapor’da köle
tacirleri tarafından usta savaşçılar olarak yetiştirilmiş Lekesizler
satılmaktadır. Fakat onları satın almak için yeterli parası yoktur. Köle
tacirlerine ejderhalarından birini teklif eder. Lekesizlere sahip olduğunda ise
ejderhalarına ve adamlarına emir vererek tüm köle tacirlerini öldürtür. Özgür
şehirler Yunkai ve Meeren’i de ele geçirir. Bu şehirlerdeki tüm kölelere
özgürlüklerini verir. Batıya dönme isteğine bir süre elveda demek zorundadır. Çünkü
önce yönetmeyi öğrenmelidir.
Etiketler:
akgezen,
buz ve ateşin şarkısı,
cersei,
daenerys,
frey,
game of thrones,
george martin,
jonsnow,
kılıçların fırtınası,
kırmızı düğün,
kitap özeti,
lannister,
mance rayder,
robb,
sansa,
stark
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)